Değerli Kardeşlerim;

       Bugün sizlere Hâkka suresinden anladıklarımıza göre yaşayarak amellerimizi düzeltmeye vesile olması için istifadelerinize arz etmek istiyorum.

        52 ayetten müteşekkil olarak Mekke döneminde nâzil olan bu sure, özellikle peygamberlere inanmayan Ad, Semud, Lut, Nuh vesaire gibi helaka uğramış kavimlerin başlarına gelen olayları Mekke müşriklerine de tekrar tekrar anlatarak dikkatlerini çekiyor ve kıyamet alametlerini, kıyamette nelerin olacağını, hesap defterlerinin nasıl verileceğini anlatarak; Peygamber efendimize şair, kâhin şeklinde iftiralar edenlere de çok ciddi anlamda kesin benzetmelerle cevap verir.

         Kuran'da ayrıca aynen bu ayetleri destekleyen

   Lokman sure 13.ayet= ‘’ŞİRK EN BÜYÜK ZULÜMDÜR’’,

   Enâm Suresi 82.ayet=’’İMANLARINA ŞİRKİ KARIŞTIRMAYANLAR GÜVENDEDİRLER.’’

   Nisa suresi 48. ayet=’’ALLAH KENDİSİNE ŞİRK KOŞULMASINI ASLA AFFETMEZ ‘’

   Zümer suresi 54-57=’’BAŞINIZA AZAP GELMEDEN RABBİNİZE DÖNÜP TESLİM OLUN.’’

Ayetleri ile de bu kesin manayı destekliyor. Bu sureleri de boş zamanlarınızda mutlaka gözden geçirip, tefekkür ederseniz çok istifade etmiş olursunuz. Zira bizler Allah'a, "ben neler yapıyorum ve nelerle uğraşıyorum" diye kendimize sorarak davranışlarımızı gözden geçirip haftalık muhasebe yaparak; ‘’Ölmeden önce ölünüz ‘’hadisine uygun bir empati yapmış oluruz.

     Hakka suresinin ilk bölümünde özellikle Ad, Semud, Lut, Şuayb ve bunlar gibi isyanlarından dolayı Allah tarafından gelen afetlerle helak edilen kavimlerin başlarına gelenlerden bahsedilerek Mekkeli müşrikler çok manidardır bir şekilde ikaz edilerek haberdar edilmektedir.

      Hakka suresi 38 den 52. Ayete kadar Allah kısa ve öz bir şekilde, Elmalı'nın meali ile aynen şunları söylüyor=  ‘’And olsun gördüklerinize ve görmediklerinize. Şüphesiz Kur'an, şerefli bir peygambere Allah tarafından gönderilmiş Allah'ın kelamıdır. O bir şair sözü asla değildir. Siz çok az inanıyorsunuz." (( O gün Mekkeli müşriklere söylenenler bugün için  de bizler için aynen  geçerlidir.))

      42-"O bir kâhin sözü değildir. Ne de az düşünüyorsunuz. Ne de az inanıyorsunuz."

      43-"O Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından indirilmiştir. O(peygamber) şayet bizim söylemediğimiz bazı sözleri Kuran'a koyacak olsaydı, Elbette Biz o Peygamberi kuvvetle yakalar, sonra onun, şah damarından keserek cezalandırdık. O vakit sizden hiçbiriniz de ona siper olamaz, yardım da edemezsiniz. O Kur’an hiç şüphesiz tâkva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür. Bununla birlikte; biz biliyoruz ki sizin içinizden de inanmayanlar olacaktır. Şüphesiz bu Kur'an kâfirler için bir pişmanlık vesilesidir. "

       İsra suresinde= "Kur'an müminin imanını, kâfirin de isyanını artırır." ayeti vardır. Gerçekten o şüphe götürmez bir bilgidir ve o halde haydi sen tesbih ederek Rabbinin yüce İsmini tasdik eyle, ona kulluk eyle.’’

       Zümer suresinde peygamber efendimize Allah diyor ki,"SEN SAKIN ŞİRK KOŞMA.’’

Peygamber hiç şirk koşar mı? Asla koşamaz. Ama, onun vasıtasıyla bize hitap ediyor

      Öyle ise şirk nedir?

    ‘’ Bir insan şirke düşerse peygamber bile olsa o kişinin Allah asla gözünün yaşına bakmaz.’’

      ‘’Yaşadığımız dünya hayatını parçalayıp, bir bölümünü Allah'a kullukla, diğer bölümünü de arzu ve isteklerini Allah'ın emir ve yasaklarıyla karıştıran başka varlıklar ile paylaşmak, onlardan medet ummak ŞİRK KOŞMAKTIR.’’

      ‘’ Allah'ın sıfatlarını Allah'tan başka varlıklara vasfetmek ve onda Allah'ın sıfatları vardır DEMEK ŞİRK KOŞMAKTIR.’’

       ‘’Allahın yetkilerini başkalarına yükleyerek, desteklemek ve o kişilerin yolundan giderek, yaptıklarını yapmak da’’ ŞİRKTİR’’

       ‘’ALLAH’IN Haramlarını helal, helal kıldıklarını da haram yapmak da kesinlikle ŞİRKTİR’’

        ‘’Nefsinin, şeytanın, tağutların, maddenin, çevresinin kulluğu içinde yaşamak önce Allah'a, sonra kendisine yapılan büyük bir zulümdür.’

         ((Dolayısıyla Allah'ın insanda affetmediği iki suçu vardır. Bunlardan Birincisi ŞİRKTİR, İkincisi ise kesinlikle kul hakkıdır ki o kişiyle helalleşme dikten sonra kişinin affedilmesi asla mümkün değildir.))

         Allah, kendisine koşulan şirki eğer samimiyetle, nasuh tövbesi ile bırakan kişiyi af edeceğini tahrim suresi 8. ayetinde söyler. Ancak, kul hakkını asla affetmeyeceğini belirtiyor.

Bu sebeple bir Müslüman en çok kul hakkına riayet etmeli.

         Hem Ramazan’ı ve bayramını hem de Kurban Bayramı’nı idrak eyledik...

         Bir dahaki Ramazan’a kadar kendimizi, inanç dünyamızı, davranışlarımızı, gönlümüzü en iyi şekilde tefekkür ve tezekkür edip hazırlayarak, Allah'a kul, onun sevgili habibine yaraşır ümmet olma noktasında gayret ve çabalarımızı arttıralım inşaAllah.

Selam ve dualarımla…