Yakın tarihimizde “Millî Mücadele”nin ilk yolculuğunun nasıl başladığı hep merak konusu olmuş, bu alanda birçok araştırma, inceleme yapılmış ve eserler verilmiştir.

   Ülkenin işgalden kurtuluşuna giden yolun taşlarının nasıl döşendiği, bu yolda ne gibi tehlikelerin göze alındığı konusu, iç cephede birlik ve beraberliğin sarsıldığı, dış tehdit ve dayatmaların büyük boyutlara ulaştığı günümüzde, daha çok ilgi konusu olmuştur.

   Bu konuda yazılmış, 1987 tarihinde Kültür Bakanlığı yayınları arasında çıkmış olan, Dr. Fethi Tevetoğlu’nun “Atatürk’le Samsun’a Çıkanlar” adlı eseri, kitaplığımdaki yakın tarihimize ışık tutan eserler arasında çok ayrı bir yere sahiptir.

   Tekrar tekrar okuduğum, yer yer satır altlarını çizerek yanına notlar aldığım bu kıymetli eserin yazarı Dr. Fethi Tevetoğlu hakkında kısa bilgi vermek istiyorum.

   Dr. Fethi Tevetoğlu (1916-1989) Askerî Tıbbiye öğrencisi iken tanıştığı büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız’ın etkisiyle Türkçülük mücadelesine katılmış ve 3 Mayıs 1944 Türkçülük (Irkçılık-Turancılık) davasında tutuklanarak 11 aylık tutukluluktan sonra berat etmiş bir şair-yazardır, aynı zamanda bir siyaset, fikir ve devlet adamıdır. Bir dönem Türk Ocakları Genel Başkanlığı görevini de yürütmüştür.

   Merhum Tevetoğlu’nun bende derin izler bırakmış olan “Atatürk’le Samsun’a Çıkanlar” eseri hakkında önemli edebiyatçı ve tarihçilerimizin yazdıklarından bazı notlar aktarmak istiyorum.

   Tarihçi Yılmaz Öztuna : “Millî Mücadele tarihimiz üzerinde yazılmış en kıymetli eserlerden biri olarak, Türk kültür hayatına değerli bir katkıda bulunmuştur.”

   Eğitimci-şair Necmeddin Esin : “ Tevetoğlu’nun bu kitabı, Türk İstiklâl ve Medeniyet mücadelesi tarihinin fildişi oymalı, sedef kakmalı kapısında, Samsun’da “Türk Mucizesi”nin mübarek başlangıcı ve yürüyüşünü bir bir vesikalarla aydınlatıyor.”

   Eski Millî Eğitim Bakanlarından Celal Yardımcı da “ Atatürk’le Samsun’a Çıkanlar” için: “ Bunlar, şatafatlı, gösterişlerle, yeminlerle, kendilerini millete adayıp, karşılığında mevki, nimet ve servet alıp yan yatanlardan değillerdi. Bunlar sessiz, gösterişsiz ve hiçbir karşılık beklemeden vatan için ölüp giden (GERÇEK ADAKLAR)’dır. Bunlar Atatürk’le beraber Samsun’a çıkanlardır.

   İşte Celal Yardımcı’nın ifadesiyle, vatan için ölümü tereddütsüz ve gösterişten uzak göze alan o “GERÇEK ADAKLAR”ın kimler olduğunu bilmek ve onlara minnet ve şükranımızla birlikte vefamızı dile getirmek bir vicdan borcu olsa gerek.

   19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı saat 6’da Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) ile Samsun’a çıkan 18 subayı hatırlamakta fayda var:

   1.Kurmay Albay Re’fet Bey (General Refet BELE)

   2.Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General Kâzım DİRİK)

   3.Dr.Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN) Müfettişlik Sağlık Bşk.

   4.Kurmay Yarbay Mehmet Arif Bey (AYICI) ( Kurmay Bşk. Yrd.)

   5.Kurmay Bnb. Hüsrev Bey (GEREDE) (Karargâh İsihk. Ve Siyaset Şb. Md.)

   6.Topçu Bnb. Kemal Bey (DOĞAN) (Müf. Topçu K.)

   7.Dr. Bnb. Refik Bey (SAYDAM) ( Sağlık Bşk. Yrd.)

   8.Yzb. Cevat Abbas (GÜRER) ( Müfettişlik Başyaveri)

   9.Yzb. Mümtaz (TÜNAY) (Kurmay Subay Yard.)

  10.Yzb. İsmail Hakkı (EDE) (Kurmay Subay Yard.)

  11.Yzb. Ali Şevket (ÖNDERSEV) ( Müfettişlik Emir Subayı)

  12.Yzb. Mustafa Vasfi (SÜSOY) (Karargâh K.)

  13.Ütğm. Hayati (Kurmay Başkanı Emir Subayı)

  14.Ütğm. Arif Hikmet (GERÇEKÇİ) (Kurmay Subay Yard.)

  15.Ütğm. Abdullah (KUNT) (İaşe- Beslenme Subayı)

  16.Tğm. Muzaffer (KILIÇ) (Müfettişlik İkinci Yaveri)

  17.Birinci Sınıf Kâtip Faik (AYBARS) (Şifre Kâtibi)

  18.Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV) (Şifre Ktb)

   Cenabı Allah’ın bu mübarek millete en büyük lütfu ve Samsun’a çıkan bu kahramanların en büyük şansı, Anadolu’da iki düzenli ordunun hâlâ ayakta olmasıydı. Bunlardan biri Erzurum’da Kâzım Karabekir komutasındaki 15. Kolordu, diğeri Ankara’da Ali Fuat Cebesoy komutasındaki 20. Kolordu idi.

   İstiklâl Savaşı’nın ilk işaret fişeği olarak kabul edilen ve Amasya’dan dünyaya duyurulan “ Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” meydan okumasının altında; Mustafa Kemal, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Rauf Orbay’ın imzaları vardır. Erzurum’dan Kâzım Karabekir’in de bilgisi atındadır.

   Günümüzde, cihan tarihinde eşine az rastlanır bir fedakârlıkla kazanılan bu mücadeleyi Türk milletine hediye eden Atatürk ve silah arkadaşları arasındaki insanî farklılıkları köpürterek, bu büyük zaferi önemsizleştirmeyi ve Atatürk’ü gözden düşürmeyi hedef alan çabaları ibretle görmekteyiz.

   Bütün şer oyunlarına ve beyhude gayretlere rağmen, “ Atatürk’le Samsun’a Çıkanlar”daki o ruhun,  canlı ve dipdiri olarak varlığını koruduğuna inandığımı belirtmek istiyorum.