14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve TBMM milletvekilliği genel seçimlerinin ülkemize, ilimize ve insanımıza hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.

   Kullanılan düşmanlaştırıcı dile ve ayrıştırıcı politikalara rağmen, seçimlerin kavgasız, çatışmasız sonuçlandırılabilmiş olması, milletimizin sağduyusunu göstermesi bakımından önemlidir.

   Katılımın yüksek olması da, Türk milletinin demokrasiye bağlılığının ve devleti yönetme yetkisinin ancak sandıkta devredilebileceğine olan inancının bir ifadesidir.

   Ancak seçime giderken oluşturulan gruplaşmalar ve seçim sonuçları, % 50+(1 oy)’a odaklı Cumhurbaşkanlığı Sisteminin, temsil gücünden çok uzak marjinal grupların mecliste temsil edilebilir konuma ulaşmalarını sağlamış olması bakımından, ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

   Bu seçimler, seçim kararı alındığında stratejik önemi bulunan üç bakanın (Adalet, İç İşleri ve Ulaştırma) görevlerinden istifa ederek, yerlerine görünüşte de olsa tarafsız bakanların atanmalarının ne kadar doğru ve yerinde bir uygulama olduğunu göstermiştir.

   Yine bu seçimlerde, ilk defa olmamakla birlikte, devlet imkânlarının ve gücünün seçimlerde iktidar eliyle seçim malzemesi olarak kullanıldığı yolunda, daha yoğun itirazlara ve eleştirilere sebep olmuştur.

   Milletvekilliği seçimleri, Cumhur İttifakı’nın TBMM’de çoğunluğu kazanmasıyla sonuçlanmış, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, yasa gereği 28 Mayıs 2023 tarihinde tekrarlanmak üzere yapılmasına karar verilmiştir.

   Normal şartlarda değerlendirildiğinde, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM çoğunluğunun aynı veya farklı ittifaklarda bulunmasının, ülke adına avantaj ve dezavantajları olduğu düşünülebilir.

    Ancak, “topal ördek” silahını rakibine karşı kullanmaya meyilli arızalı bir anlayışla bakarsak, TBMM’deki çoğunluk ile Cumhurbaşkanlığı yetkisinin farklı ittifaklarda olmasının sıkıntılar yaratacağı düşünülebilir. İyi yönetilebilmesi halinde, kâmil anlamda bir demokrasiye ulaşmamız bakımından bu durumun bir kazanıma dönüşebilme ihtimali de vardır.

   Siyasî partiler, aldıkları oylara ve çıkardıkları milletvekili sayılarına bakarak kendi değerlendirmelerini yapacaklardır.

   Bizim söyleyeceğimiz, TBMM seçimleri bakımından, mevcut seçim sisteminin getirdiği, vatandaş nezdinde karşılığı olmayan aşırılıklara temsil imkânı tanıyan sonuçları bir tarafa bırakırsak, ortaya çıkan millî iradeye saygı duymaktır.

   Kayda değer önemli bir husus da, Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı içerisinde, kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığını tasdik ettirmek karşılığında, DP, Deva, Gelecek ve Saadet Partileri’ne 40’a yakın milletvekilliği ikramında bulunmuş olmasına rağmen, ilk sonuçlara göre, Kılıçdaroğlu’na bu partilerden beklenen oranda oyun gelmemiş olduğu görülmektedir.

   İyi Parti, yaşanan bu süreçte, zamanında alınması gereken kararları alamadığı, atılması gereken kararları atamadığı için beklenen sonucu alamamıştır. İyi Parti’nin, genel merkezinden il ve ilçe teşkilatlarına kadar yeniden bir yapılanma içerisine girmesi bir zorunluluk olarak görülmektedir.

   21 yıllık iktidarın verdiği yıpranmışlığa rağmen, AK Parti’nin oyunda ve milletvekili sayısında bir miktar düşüş yaşansa da, oyunu ve milletvekili sayısını hemen hemen koruyan MHP ve diğer ittifak ortaklarıyla birlikte mecliste 320 milletvekili ile çoğunluğu sağlama başarısını göstermiştir.

   Elazığ seçimlerine gelirsek,  bazı sürprizler dışında, seçim kararı alındıktan ve kampanyalar başladıktan sonra yürütülen tahminler doğrultusunda sonuçlandığını söyleyebiliriz.

   Sürpriz olan, akademik kimliği, yıllardan beridir Elazığ için ortaya koyduğu çabası, insanlara aş ve iş temin etme noktasındaki gayretinin, bağımsız aday Sayın Prof. Dr. Yasemin Açık’ı TBMM’ye taşımaya yetmemesiydi. Sahada görülen açık desteğin sandığa yansımamasının, seçimler sonunda konuştuğum her Elazığlıda şaşkınlık ve üzüntü yarattığını gördüm.

   Elazığ seçimlerinin sonuçları arasında bir eğitimci olarak, beni en çok mutlu eden durum, iki öğrencimin, PROF. Dr. EROL Keleş ile Ejder Açıkkapı’nın TBMM’ne seçilmiş olmalarıdır.

   Seçilen 5 milletvekilimizin de, TBMM çatısı altında, ülkemiz ve Elazığ’ımız için faydalı çalışmalar gerçekleştirmelerini diliyorum.