BİŞEY BİŞEY

Oturduğunuz yerden veya gezerken falan tek başınıza durduk yere gülersez, görenler “Tamam, bunu da kaybettik, kafayı yemiş.” derler. Bu duruma düşmemek için gülme ihtiyacımı bir şekilde gidermek adına yanıma birini de alıp sanatçımız Özkan Özgür'ün Bişey Bişey adlı stand-up gösterisini izlemek için Fi-Sanat Gösteri Merkezi'ne gitmeye karar verdim. Özkan Özgür’ü daha önce de seyrettiğim için yine gülmekten bayılırım diye düşündüm.
Benim bir arkadaşım var, lakabı da "Mavi Mavi". Aradım Mavi Mavi'yi ama kırk dereden su getirip “Ben gelmim, çok yorgunum.” dedi. Kaldım mı tek başıma… Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın deyip gösteriye gittim. Davetliydim ama kabul etmeyip parasını bayıldım, biletimi aldım ve torpilli bir şekilde en son gidip en öne oturdum. Yanıma da tesadüfen bir akrabam, yeğenimiz Nilay Yükselay da oturmadı mı! Yalan yok, Nilay'la sesli sesli gülerek güle güle öldük.
Hele Özkan Bey'in Elazığ'ın konumuyla Türkiye'nin konumunu karşılaştırdığı bir skeç vardı ki süperdi. Türkiye'nin üç yanı sularla çevrili, Elazığ'ın da. Türkiye'nin komşuları Rusya, İran, Irak, Yunanistan. Elazığ'ın komşuları da Bingöl, Diyarbakır, Tunceli, Malatya. Deyip ortak özelliklerini anlatması izlenmeye değer ve çok komikti. Bu konunun detaylarına girmeyeceğim. Tekrarı olunca gidip izleyin ve bol bol gülüp stres atın, tavsiye ederim.
Özkan Bey ve tüm ekibini kutlarım. Yoğun ilginin olması, biletlerin tükenmesi ise şehrimiz adına sevindirici bir olaydı.

*

ÖPEN YÂRİ

Yakın bir tarihte meslek odaları filan seçimleri olacak ya. Şimdiden adaylara birkaç tiyo verem.
Birincisi; Öpmek. Ne kadar çok üye'nin gözlerinden öpersez, oy olarak size döner.
İkincisi; Sıkmak. Ne kadar çok üyenin elini sıkarsaz, oy olarak döner.
Üçüncüsü; Sarılmak. Ne kadar çok üyeye sarılırsaz, oy olarak döner.
Son tiyo; Türkü. Sesiniz güzelmiş çirkinmiş fark etmez. Bir uzun hava veya oynak bir türkü patlatırsaz oy olarak döner.
Tüm bu saydıklarımı yapmayan adaylar havasını alır. Benden demesi gardaş.
Cenazeye gidip, camiye gidip, taziye’ye gidip selfie yapmak; düğün, nişan, sünnet, açılış, kapanış törenlerine gitmek zaten farz olduğu için onları hatırlatmaya gerek duymim. Zaten tüm adaylar son saydıklarımı bili ve yapi.

*

CUMHURİYET MEYDANI İN, POSTANE MEYDANI OUT

Emekliler, röportaj meraklıları… Size bir tiyo verem. Bundan sonra ekranlarda gözükmek için Postane Meydanı’nda beklemeyin. Haberciler ayak değiştirdiler ve artık röportajları Cumhuriyet Meydanı’nda yapiler. Postane Meydanı’nda beklersez havazı alırsız. Onun için doğru Cumhuriyet Meydanı’na!
Kızılay’ın kan bağış aracı da artık oralarda dolani. Şekerizi, tansiyonuzu da orada ölçtürürsüz. Ben duymadım, bilmidim, görmedim demeyesiz diye ahan da yazdım. Erken gidersez bu aralar asgari ücret konusunda röportaj yapiler ve hemen duygularızı ifade edersiz. Belki bu aralar yılbaşı diye Noel Baba’yı, yılbaşı kutlamalarını da sorarlar ve gene duygularızı ifade edersiz.
Kaçırdım diye üzülmeyesiz… Sırada Ramazan ve sahur halayı, ardından bayram röportajları da olacak. Tutmayın beni! Cumhuriyet Meydanı’na gidem ki ekranlara çıkam. Benim neyim eksik gardaş? Hem de emekliyim ya!

*

ÇOBAN SALATASI

Çoktandır merak edip duridim. Lokantalarda verilen salataların içinde niye domates az yada sade ot önümüze dayiler? Ot yiye yiye az kaldı geviş getirmeye başlayacaktım. Neyse işte, geçenlerde üç harfli bir marketten domates alma teşebbüsünde bulununca olayı çözdüm. Rafta iki cins domates vardı. Birinin kilosu 80 TL, diğerinin ise 65 TL imiş. Ben şok! Zira çoktandır almayan biri olduğum için…
Mecburen domatesi alıp, bekârların milli yemeği olan menemeni yapmak zorunda olduğum için kendimi feda edip domatesi aldım. Aslında ben de kalın kafalıymışım. Yahu niye menemen yapim? O maliyete Fuat Usta’da kebap bile yerdim, o kadar da uğraşmazdım.
Size bir sır daha verem mi?
Sizce ülkenin en zenginleri kim, bilisiz?
Bence çobanlar!
Niye mi? Bakın, adamlar her gün domates alıp kendilerine salata yapilermiş ve salatalarının adı da çoban salatasıymış.