MUHTARLIK SEÇİMLERİNE DE SİYASET KARIŞMIŞ! 
Bu aralar şu muhtarlık seçimlerine kafayı taktım. Başımdan geçen iki olayı yazarsam niye taktığımı anlarsız. İlk olay, bir muhtar adayı benim mahallesinde yaşayan bir vatandaş ile samimi olduğumu görünce bana telefon açıp, ‘’Abi sen falan kişiyle samimisin rica etsem o kişiye benim lehime çalışmasını söyler misin?’’ dedi. Bende de kırmadım ve bahsettiği kişiyi aradım, aradığım kişinin cevabı çok kısa ve net oldu. Saygı duyarım, için de bir şeyim de yok zaten. Aradığım vatandaş şöyle dedi; ‘’Muhtar adayı bir siyasi partiden ve ben o adaya çalışmam.’’ 
İkinci olay ise şöyle gerçekleşti, bir partinin ileri gelenleriyle oturik. Aralarında bir mevzu konişiler ve ben de kulak misafiri olim. Belediye Başkan Aday Adaylığı sürecin de partide ki yönetici bir adamın desteğine ihtiyaç duyulmuş. Biri öbürüne diyi ki, ‘’O yöneticiyi arayak aday adayımıza destek versin.’’ Karşısındaki ise, ‘’Boşuna aramıyak, güya biz onun muhtar adayı olan emmisinin oğlunun karşısında ki adayı desteklemişiz ve bize kızmış destek vermez.’’ Diye cevap veri. Bu iki olayı muhtarlık seçimlerine kafayı taktığım için yazdım. Bu sefer geçti artık nasip olursa bir daha ki yerel seçimler de artık muhtarlar da partilerden aday olsun yani iş siyasallaşsın. Böyle olmi işte. Partiler muhtar adayı göstersin belediye başkanı encümen seçer gibi muhtarlar da partili olsun diyecem ama şu an tepkileri hissedim. Gardaş görisiz işte iş resmileşmese bile gayri resmi siyasallaşmaya doğru gitmiş. Çok yakında okullarda bile sağlık kolu, spor kolu, kütüphane kolu başkanı seçilirken partiler devreye girerse hiç şaşırmam! 

****       ****     ****     ****

IŞKIN VE FUTBOL!
Benim gibi Elazığlı herkesin gönlünden geçen olay Elazığspor’umuzun ligi lider tamamlayarak üst lige çıkması…  
Yani işi uzatmamak lazım. Eğer iş uzarsa Play-Off oynamak zorunda kalacağız. İkinci ihtimal bana yıllar önce ki bir olayı hatırlattı. O zaman da Play-Off oynamak zorunda kalmıştık ve taraftarlar soluğu Ankara’da almıştı. Sırf Elazığ’dan değil Türkiye’nin her yanından binlerce Elazığlı Ankara’ya akın etmişti. O zaman maçların oynandığı tarihler bahara denk gelince ve ışkın zamanı da olunca uyanık bir esnafımız bir kamyon ışkınla Ankara’nın yolunu tutar ve ışkına hasret kalan hemşerilerimiz hem maçları seyrederler hem de bol bol ışkın yerler.
Eğer bu sene de iş Play-Off’a kalırsak tahminimce yine bahar da olacak ve yine başka şehirler de maçlar oynayacağız. Bizim uyanık esnaflar şimdiden ışkınları hazırlamaya başlasınlar. Play-Off demek ışkın demek. Doğu’nun muzu ışkın, eğer Play-Off’a kalırsak bizi 3. Ligden kurtarır inşallah. On binlerce taraftarının önünde maç yapan binlerce taraftarını peşine takıp deplasmanlara giden üçüncü ligde kaç takım var acaba? Ahan da buradan yazim; 3. Lig’den kurtulmaya bi kırtik kaldı!


****       ****     ****     ****

GÖZÜMÜZ İKİ PROĞRAMI ARİ!
Elazığ’ın Yerel Televizyon Kanalları’nda ‘Medya Analiz’ ve ‘6. Gün’ gibi ilgiyle takip ettiğimiz programlar vardı ama artık yok! Medya Analiz Programı’nda Vehbi Coşkun hocamız ve arkadaşları şehrin hiçbir yerinde konuşulmayan dile getirilmeyen eksiklerini yanlışlarını bulup dile getirerek beğeni toplayan bir Program yapilerdi. Aynı şekil de Mehmet Ali Baysal ve Avukat Cengiz Gülaç’ta 6.Gün Programı’nda hem ülke hem şehir siyasetini olup bitenlerini, perde arkasın da dönenlerini dile getirip karşılıklı konuşup tartışarak zevkle izlenen programlar yapilerdi. Diyim ki seçim arifesi ya olsaydı böyle iki program neler konuşulurdu neler…  
Biz de neler sorardık neler…  
Fakat ne yazık ki bilinmeyen sebeplerden dolayı iki program da tarih oldu.

****       ****     ****     ****

OKULLARDA KAVGALAR
Elazığ’da şiddet olayları, vurdular ve kırdılar liselere kadar inmiş vaziyette. Liseler de ki kavgaların sebebi kan davası, para davası filan değil tamamen duygusal. Temel de aşk ve platonik meseleler var gibi. Artık öyle bir çağda yaşik ki zaten, silah bulmakta çocuk oyuncağı olmuş. Silah bıçak ve döner bıçağı iki dakikalık iş! Nereden, nasıl edip bulilerse en ufak bir kıvılcım da silahlar konuşmaya başli. Mesleğim gereği ben bir silah almaya kalksam, yedi sülalemi araştırılar ama ne hikmetse memlekette tabanca olmayan ev yok gibi! Tamam, bunun kaçağı da var ama yanında ruhsatlı olanları da azımsanmayacak kadar çok. Bakalım işin sonu nereye varacak? Silahlı kavgalar maalesef Lise ve Orta Okul seviyelerine kadar indi...

HAFTANIN FOTOĞRAFI: 
 Ekran Görüntüsü 2024 02 12 123526
Bir zamanlar çoğu evde kıyma makinesi vardı…