Kredi derecelendirmesi ile bir ülkede yatırım ortamının risk seviyesini ve politik riskini ölçebiliriz. Ülkeye istihdam yaratmak için yatırım yapacak kişi veya kuruluşlar bu duruma göre yatırım yapabilirler. Uluslararası işlem yapan fonlar bu değerlemeye göre yatırım yapmak durumundadırlar.

Standard & Poor’s, Moody’s, Fitch Ratings ve JCR Eurasia gibi kuruluşların değerlendirmeleri dünyaca kabul görmektedir. Uluslararası değerlendirme kurumları not verirken genellikle A, B, C ve D gibi harflerini ve varyantlarını (AAA- BB- CCC gibi) kullanırlar ve puanlama olarak A yüksek seviyeyi gösterir D ise düşük seviyeleri gösterir.

    9 Mart 2024 günü Fitch Ratings Türkiye’nin notunu “B” den “B+” ya yükseltip, not görünümünü ise ‘’Durağan”dan “Pozitif” e çıkardı. Yaşanan gelişmenin ardından not görünümünün pozitif olması yeni not artışlarının olabileceğinin göstergesi sayılabilir. 9 Mart günü yaşanan bu gelişmeyle B ve +B çok spekülatif grubun içinde olup bir basamak yukarı çıktık ve artık yatırım yapılamaz seviyedeyiz. Bunun gibi 4 basamak daha çıkarsak, yatırım yapılabilir seviyeye gelebiliriz.

    Bu değerlemeler niye önemli derseniz, kredi değerlemeleri ve faiz oranları ile borç ödemeleri riski arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Bu da borçlanma maliyetini değiştirir yani kredi notu iyileşince faiz oranı düşer ve faiz oranı düşünce büyüme artar.

    Şirketlerimize de notlar verilmektedir. Burada şirketlerin özel notları dışında o ülke notunun diğer önemi ise, bir şirketin notu o ülkenin notundan daha yüksek olamaz, dolayısıyla şu an Türkiye’nin notunun yatırım yapılamaz seviyede olması ile birlikte tüm şirketlerimiz de yatırım yapılamaz seviyedeler.

    Ülkenin kredi notunu etkileyen faktörler ise şunlardır: Ekonomik yapı, kurumsal ve idari etkinlik, dış finansal ilişkiler, mali durum, para politikası ve parasal durum, şoklara karşı dayanıklılık ve yapısal özellikler…

    Onuncu Kalkınma Planında, ‘’Daha üst ölçekte kurumsal kalite kapsamında belirsizliklerin en aza indirilmesi amacıyla kurallılık temelinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin işlerliği güçlendirilecektir. Aynı kapsamda, kayıt dışılık ve yolsuzlukla mücadeleye devam edilecek, vergi düzenlemelerinde öngörülebilirlik ve istikrar sağlanacak, fikri mülkiyet ve patent hakları korunacak, piyasaların etkin işlemesi sağlanacak ve yatırım ortamı güçlendirilecektir.” şeklinde ifade edilen politikaların hayata geçirilmesi ülke kredi notu artışında önemli bir yer tutacaktır.

    On ikinci kalkınma Planın (2023-2028 yılını kapsar) 267. Kısımda ise “Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinden ödün vermeden hızlı işleyen, güvenilir, insanı önceleyen, temel hak özgürlüklere tam koruma sağlayan ve dijital imkânlardan azami ölçüde yararlanan adaletin esas alınması 2053 vizyonunun temel unsurudur. Aynı zamanda, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat süreçlerindeki bürokratik iyileştirme ve hukuki öngörülebilirliğin tesisi ile Türkiye’nin doğrudan yatırım yapılacak ilk ülkeler arasında tercih edilen bir konuma gelmesi hedeflenmektedir.’’ İfadeleri yer alır.

Yukarıda da belirttiğim gibi, kalkınma planlarında belirtilen yapısal düzenlemeler ile yeni not artırımları gelecektir.

Hayırlı haftalar dilerim…