Sezona; Adana 01 FK maçı ile başlayan Elazığ Spor, rakibi ile 4-4 berabere kalarak kötü bir başlangıç yaptı. Cezalı ve sakat oyuncu sayımızın fazla olması, ideal kadrodan bir çok oyuncu eksiğimizin olmasına sebebiyet verse de, ilk maçın genel görüntüsü; disiplinden uzak, rakibi küçümseyen, kolay pozisyon veren, takım olma adına ciddi eksikleri olan bir takım kimliği vardı sahada. Ayrıca Elazığ gibi bir deplasmanda korkmadan oynayan, iyi bir ekip kuran, rakibini iyi analiz eden Bekir İrtegün Hoca ve Adana takımını tebrik edip haklarını vermek doğru olacaktır.
Maça; kalede Muammer, savunmada Mehmet-Alpay-Ercan-Ömer, orta alanda, Mikail-Hakan-Maksut, hücumda da Beykan-Halil İbrahim-Fuat on biri ile başlayan Fırat Hoca, ofansif bir takım kurarak maçı erken koparmayı planladı. Enes ve Süleyman’ın sakatlıkları, Erkan ve Gönülaçar’ın cezaları sebebi ile kadroda olmamaları, bu maçın ilk on birini zaruri olarak bu şekilde oluşturması, beklenen tercihlerdi. Sezonun ilk maçları kesinlikle ölçü olmamakla birlikte oldukça fazla eksik yönlerimizin olduğunu söyleyebiliriz.
Orta alanda Mikail-Hakan-Maksut üçlüsü; ayağa iyi pas yapan, topu tutan, oyunu yöneten oyuncu profillerinden oluşuyor ancak, rakibe yakın markaj yapamayan, dönen topları süpürecek - alacak oyuncu profilinde olmayan tipte futbolcular. İki kanat oyuncumuz olan Beykan ve Halil İbrahim, savunma özellikleri hiç olmayan tamamen golü düşünen yaratıcı oyuncular. Bu kadar fazla hücumcusu olan bir takımda her pozisyonda hücuma katılan iki bek oyuncun olursa, 4 gol yememek mucize olur. Sadece 2 stoper ile savunma yapan Elazığ Spor, geriden koşu atarak gelen rakip oyunculara karşı çaresiz kaldı. Ayrıca Fırat Hoca ve ekibinin rakibi iyi analiz etmediklerini de söyleyebiliriz. Muhammet Reşit gibi hava toplarında başarılı, duvar olabilen, topu ayağında tutabilen teknik ve güçlü bir oyuncuya sahip bir takımda çok hızlı kontraya gidebilen süratli ve yetenekli oyuncuları bünyesinde barındıran Adana ekibine karşı bu kadar ofansif oynamak doğru değildi. Özellikle sağ bekimiz Mehmet Yılmaz, çok disiplinsiz ve ne yaptığını bilmeden kendi bölgesini sürekli boşalttı. 3’lü savunmanın sağ kenar oyuncusu gibi oynayarak, Alpay ve Mikail’in sahada etkisiz kalmasında baş rol oynadı. Aslında çok beğendiğim bir oyuncu olan Mehmet Yılmaz’ın, kendisine güvenen ve bu takıma kazandıran kişilerin emeğine saygı duyarak daha dikkatli olması gerekiyor. Görev bilincini unutmadan disiplinli oynayan bir Mehmet Yılmaz takımına çok katkı verecektir. Zaman zaman Ömer Çakı’nın da Mehmet Yılmaz gibi aşırı hücuma çıkması takım savunmasında zorlanmamıza sebep oldu. İki bekimizin önünde oynayan Beykan ve Halil İbrahim, bekler hücuma çıkınca kademelerine gelen oyuncular değil, orta alan oyuncularımız savunma özellikli oyuncular değil. Bu kadar etken varken beklerin çok fazla hücuma çıkması yediğimiz gol sayısının ana unsurlarıydı.
Orta alana Erkan Eybil’in ileriki maçlarda gelecek olması, sağlam bir 6 numaraya ihtiyaç olacağını gösteriyor bize. Zira Erkan’da ayağı iyi yaratıcı bir oyuncu. Gönülaçar tarzı bir oyucumuzun sahada olması takım savunması için çok önemlidir. Gönülaçar’ın affedilmeme olasılığına karşı bu bölgeye mutlak transfer yapılması birinci önceliktir. Geçen seneden performansı zaman zaman eleştirilen kaleci Muammer’in, ilk maçtaki istatistiği oldukça zayıf kaldı. İlk goldeki penaltı pozisyonunda zamanlama hatası yapması, yan toplardaki güven vermeyen duruşu, sektirdiği topların ceza alanına düşmesi gibi zaafiyet veren performansı, şampiyonluk yolunda kafaların karışmasına ve yara almamıza sebep olacaktır. Kalede güven veren bir kalecinin olması savunma oyuncularının performanslarını da pozitif olarak oldukça etkileyecektir. Son transferimiz Samed Ali’nin fiziksel olarak hazır olmaması gözlerden kaçmadı. Olası Fuat Bavuk’un sakatlığı yada formsuzluğu o bölgede sıkıntı yaşamamıza sebep olabilir.
Fuat-Beykan-Halil İbrahim üçlüsünün hücumdaki uyumu ve performansları bu maçtaki en önemli artılarımızdandı. Ayrıca Hakan’ın orta alandaki etkili oyunu, sorumluluk alarak oyun kurmadaki hüneri dikkatlerden kaçmadı. Fuat, ilk yarıda gol bölgelerinde çok etkisiz kaldı, geriye geldiği zamanlarda yaptığı pas hataları, topu ayağında tutamaması endişelere yol açsa da ikinci yarıdaki performansı yüreklerimize su serpti. Güçlü fiziği, savunma aralarına yaptığı etkili koşular, attığı 2 golün hazırlanışı açısından çalışılmış planlanmış pozisyonlar olduğunu görmemize yardımcı oldu. Beykan ve Halil İbrahim’in her zaman ki gibi, kötü oynasalar da iyi oynasalar da skora etki eden performansları, bu sene gol yollarında sıkıntı yaşamayacağımızı gösteriyor.
Seyircimizin olmaması çok büyük bir handikap olarak karşımıza çıktı. Hakemin aleyhimize çok rahat kararlar verememesinde, oyuncularımızın ekstra motive olmasında önemli bir etken olan taraftarlarımızın özellikle iç saha maçlarındaki önemi bir daha anlaşılmış oldu.