Elazığ’da bir ‘Nene Hatun’ olduğunu biliyor musunuz?
Yıllar önce de Harput’ta bir kadın evliyanın varlığından bahsettiler. O dönem Elazığ’ı ve Harput’u altüst ettim. Kadın Evliyanın ne varlığını ne de türbesini bulabildim.
Derken geçen hafta konudan haberdar olan Harput’un eski Muhtarı Fevzi Karaman Ağabeyimiz, bir foto göndererek kadın evliya iddialarına yönelik bir görsel paylaştı.
Evet, Harput Kuyumcular Sitesi’nin arka kısmında Türbe binasına benzeyen ve yeşil kubbeli bir yapının yer aldığı fotoda, bina duvarında ‘Nene Hatun’ yazan Arapça bir yazı ve Elazığ Belediyesi’nin logosunun yer aldığı Türkçe ‘Nene Hatun’ yazan bir tabela…
Türbeleriyle ve Evliyalarıyla tanınan Harput’ta böyle bir binayı ilk kez gördüm.
Fevzi Kahraman, bu binanın yıllar önce eski bir bina olduğunu ama şimdi restore edildiğini, böyle bir ismi ise ilk kez duyduğunu söyledi. Kahraman o binada yıllar önce yaşlı bir kadın ile bir oğlunun kaldığını ama onları da tanımadığını belirtti.
Önce Harput’ta Kadın Evliya var mı yok mu sorusuna cevap aradım. İnternet dünyasında böyle bir soruya ‘hayır’ cevabı buldum. Sonra ‘Harput Kültüründe Din Âlimleri’ adlı kitabın Yazarı Değerli Ağabeyim Günerkan Aydoğmuş’a ulaştım. O da böyle bir ismi duymadığını ve kadın evliyanın varlığından haberdar olmadığını söyledi. Araştırmacı Yazar Süleyman Yapıcı’ya da ulaştım. Onun da bilgisi yoktu. Harput-Der Başkanı Kazım Atıcı’nın da bilgisi yoktu.
O binanın tabelasında Elazığ Belediyesi Logosu olduğundan, bu binayı ve o tabelada ismi yazılı olan ‘Nene Hatun’u Belediye yetkililerine sordum. Onların da bilgisi yoktu. Bu tabelayı oraya birileri dikti. Diken kişide büyük bir ihtimalle Elazığ Belediyesi personeli…
İnşallah ‘Nene Hatun’u tanıyan ve bilen biri çıkar da, sorularımıza cevap buluruz.
******* ******* *******
Erzincan tulum peyniri, Avrupa Birliği'nden (AB) coğrafi işaret tescili aldı.
Kararla Erzincan tulum peyniri, AB ülkelerinin tamamında koruma altına alınmış oldu.
Bu ürün, tescil belgeleri ve ürün şartnamelerinde yer alan yöntemlerle sadece ilgili bölgelerde üretilebilecek.
Daha önce AB'den coğrafi işaret tescili alan ürünler ise Gaziantep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı, Aydın kestanesi, Milas zeytinyağı, Bayramiç beyazı, Taşköprü sarımsağı, Giresun tombul fındığı, Antakya künefesi, Suruç narı, Çağlayancerit cevizi, Gemlik zeytini, Edremit zeytinyağı, Milas yağlı zeytini, Ayaş domatesi, Maraş tarhanası, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Ezine peyniri, Safranbolu safranı, Aydın memecik zeytinyağı, Araban sarımsağı, Bingöl balı, Osmaniye yer fıstığı, Bursa şeftalisi, Hüyük çileği, Bursa siyah inciri, Söke pamuğu, Manisa mesir macunu, Gaziantep melengiç kahvesi, Silifke yoğurdu ve Aydın memecik zeytini olarak sıralanıyor.
Erzincan Tulum Peyniriyle birlikte listede Malatya Kayısısı, Bingöl Balı ve Gaziantep Melengiç Kahvesi yer alırken, Elazığ’dan hiçbir ürünün tescil almaması şaşkınlıkla karşılandı. Erzincan Tulum Peyniri aynısı Elazığ’da da üretilmekte, Malatya Kayısısı ise Baskil’de yetiştirilmekte, Bingöl Balı ise yine Elazığ sınırları içinde bulunmakta ve Gaziantep Melengiç Kahvesi ise Elazığ’ın Menengiç Kahvesiyle eş değerdedir.
Avrupa Birliği (AB) coğrafi işaret tescili alan bu ürünlerin bir eş benzerinin Elazığ’da olmasına rağmen Elazığ ürünlerinin neden tescil başvurusu yapmadığı merak edilmektedir.
******** ******* *******
Elazığspor vakası sportif bir faaliyetten çıkıp, siyasi bir vakaya dönüştü.
Beni arayan birçok okur ve tanış, Elazığspor’un ‘Açılıma Feda’ edildiğini iddia ettiler.
Elazığ’ın milliyetçiliği ve vatanseverliği üzerinden Elazığspor-Vanspor maçı sonrası birileri düğmeye bastı. İki kardeş kenti karşı karşıya getirmek istiyorlar. Sportif faaliyetler üzerinden nemalanmak isteyenler var.
Birileri de kendi başarısızlıklarını unutturmak veya sorgulanmaması için kırık bir fay hattına yükleniyor. Amaç fay hatlarını kırmak.
