Seçim tarihi henüz netleşmemişken, Elazığ siyasetindeki durgunluk devam ediyor. Geçtiğimiz seçimlerde yaşamış olduğumuz hareketlilikten ise eser yok. Aday adaylığı noktasında yaşanılan durgunluk, seçim tarihinin netleşmesi ile kendini hızlı bir akışa bırakacağını düşünüyorum.

Birkaç aday adayının ortaya çıkması; “Bir çiçek ile bahar gelmez” sözü misali pek de seçim heyecanı yaşatmamıştır.

İktidar bloğunu oluşturan Cumhur İttifakı ortağı MHP, “Bizim Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’dır”, diye açıklama yapmıştır. Daha önceden de açıklama yapan Ak Parti Sözcüleri aynı yönde açıklama yapmalarına rağmen, kanuni olarak bir sıkıntı olup olmadığı henüz netleşmemiştir. En azından bazı hukukçular bu yönde farklı açıklamalar yapmaktadır.

Bu noktada seçim tarihinin netleşmesi ile, Millet İttifakının da Cumhurbaşkanı adayını açıklayacağı aşikardır. Mesele iktidarın bu noktada daha şeffaf bir şekilde seçim takvimini açıklamasında yatmaktadır. 

Akıllarda birçok soru işareti güncelliğini korumaktadır. Cumhurbaşkanı tekrar aday gösterilecek mi? Bunun kanunlarda yeri ve geçerliliği nedir? Seçim tarihi konusunda farklı açıklamalara imza atan muhalefet ve iktidar partileri nasıl hamleler yapacaklar?  Bunlar önümüzdeki birkaç ay içerisinde netleşmesi beklenen ve gereken konulardır.

Elazığ milletvekili adayları için ise birçok isim telaffuz edilmektedir. Ancak kendini aday adayı olarak açıklayan birkaç isimden fazla bir şey ortada yoktur. Seçim tarihinin netleşmesi ile bu konuda da bir yoğunluk yaşanılacağı kesindir.

Her Elazığlı gibi, Elazığ için hizmet edebilecek insanların görev almasını istiyorum. Seçimden seçime Elazığ’a uğrayan, kendi menfaatlerini Elazığ’ın menfaatlerinden üstün tutan kişilerden Elazığ’a bir fayda değil, zarar gelmiştir. Bunun örnekleri sayılamayacak kadar çoktur. Sonuçta kazanan vekil, kaybeden Elazığ ve Elazığ halkı olmuştur.

Yıllardır iktidar partisine her türlü desteği veren, vekili noktasında meclise eksiksiz gönderen Elazığ, ne yazık ki karşılığını alamamıştır.

“SAHİPSİZ ELAZIĞ” diyenleri kanı bozuklukla suçlayacak kadar ileri giden, “ETİ GRAM İLE ALIN, AZ YİYİN” diyebilecek noktaya gelen bir anlayış ile karşı karşıya kaldığımızı tekrar hatırlamanızı isterim. Elazığ’ın bunları hak ettiğini düşünmüyorum. En azından bir dönem dinlendirilip, tekrar önümüze getirilen bu bakış açısı ile karşılaşmak Elazığ için daha sıkıntılı günlerin yaşanılacağı garantisidir.

Elazığ siyaseti yeni yüzler görmek istemektedir. Genç ve dinamik isimler, temsil noktasında Elazığ’ı ileriye taşıyacaktır.

Meclise gönderdiği milletvekili noktasında farklı partilerdeki değerlere önem veren komşu illerimiz, bu tercihlerinin meyvesini fazlası ile yemişlerdir.

Son seçimlerde az da olsa biz de bu noktada bir adım atmış ve yıllar sonra CHP Milletvekili olarak Sayın Gürsel EROL’u meclise göndererek, Elazığ için ne kadar büyük bir fark yarattığına şahit olmuştuk.

Siyaset zenginliği ülke ve il için birçok faydayı bünyesinde barındırmaktadır.

Yaklaşan seçimler öncesinde meydanlarda olan bu durgunluk, kısa bir süre sonra seçim takviminin netleşmesi ile hareketlenecektir. Elazığ ve Elazığ halkı için en iyi adayların Meclis’e giderek; temsil noktasında en iyi şekilde hizmet etmelerini istiyorum. Elazığ bunlara layıktır. Bunu hak etmektedir.