Suçlu aramak, kabahatleri birinin üzerine yıkmak, sorumluluktan kaçmanın en kolay yoludur. Kendi içerisinde gerçekleşen çalkantıları, ayrık otları temizlenmeyen bahçelerde verimli ürün alınması beklenemez…

    CHP listelerinden defalarca seçilen vekiller, kendi öz eleştirilerini yapmak yerine, suçu tamamen genel başkanın üzerine yükleyip, işin içinden kolayca sıyrılmak istemektedirler. Kimileri bunu ağız içi geveleme şeklinde dile getirseler de açık yüreklilikle bunu dile getirecek bir duruşta sergileyememektedirler. Acaba sadece genel başkanın çırpınması ve gayreti ile bu iş nereye kadar gelebilir…

Bunda halktan kopuk olan vekillerin; dört, beş, altı ve hatta yedi dönemdir meclise gidip de, herhangi bir başarı gösteremeyenlerin de gelinen bu noktada hiç mi suçu yoktur. Bir görev için yola çıktığınızda, sizinle beraber bu yolda yürümekte olanlar, en az sizin kadar alınan sonuca ortaktır.

    Tarih korkakları yazmamaktadır. Cesur adımlar atarak, yolundan dönmeyen liderler tarihe yön vermişlerdir.

    Milletvekili olduktan sonra; eşi dostu bir yerlere taşımak, kendiişlerinin takibini yapmak, asla onurlu bir davranış değildir. Vekillerin akrabalarını kendilerine danışman yapamadıklarından dolayı, bunu bir şekilde by-pass yaparak, kendi eşini başka vekile danışman yapıp, o vekilin de akrabasını kendine danışman olarak seçmek ne denli dürüst oluyor. Karşı partideki insanlar veya vatandaşlar bunu görmüyor sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz.

    Bir yarışa başlıyorsunuz. İyi bir sürücüsünüz. Direksiyonunda olduğunuz araç ile bitiş çizgisine varmak hedefiniz! Ancak bir konuyu gözden kaçırdığınızı hatırlatmakta fayda var. Hava yağışlı ama lastikler kabak; şanzıman uzun zamandır değiştirilmeyi bekliyor. Akü zar zor görevini yerine getirmeye çalışıyor. Motor deseniz yenilenme ihtiyacı had safhada… Tüm bu aksamlar tutmuş sorunu sürücüde arıyor; inanabiliyor musunuz!..

    Partiye yeni bir ivme kazandıran genç ve çalışkan isimlere şans verilmesine inanıyorum. İnanmak bir yana bu gerçeği verilerle gözler önüne de serebiliyorum. Elazığ ilinde uzun bir aradan sonra vekil olarak seçilen Gürsel EROL’u, buna en iyi örnek olarak gösterebiliriz. Muhafazakâr seçmenin ağırlıkta olduğu bir ilde, siz yıllar sonra seçileceksiniz; ikinci defa aday gösterilip yine oylarınızı arttırmayı başaracaksınız. Böyle bir siyasetçiye parti içerisinde mesela Parti MKYK’sında niye görev verilmez? Acaba diğer vekillerin, kaybetmekten korktukları koltukları mı var? Seçilme şansı yüksek yerlerden değil de partiye yeni oy kazandıracak yerlerde listeye yazılsalar, sonuç ne olurdu sizce?..

Vekilliğini yaptıkları halkla kopuk olan, kameralar karşısında adeta şov yapan isimler ile bu gemi yürümez, yürüyemez. Mesele genel başkanı koltuktan indirip, istemezuk fısıldamaları yapmaları değil, kendi öz eleştirilerini yaparak, ben bu millete ne kadar hizmet edebiliyorum? Diyebilmeleridir. Kendi şahsi çıkarlarına hizmet etme noktasında, toplumun hiçbir kesiminin şüphesi yok. Asıl önemli olan halka hizmettir. Halka hizmet için insanüstü bir gayret ile çalışan Kemal KILÇDAOĞLU, bu noktada parti içindeki dinozorlaşmış şahsiyetleri temizleyerek yoluna devam etmesi, ülkemiz adına en büyük kazanım olacaktır.