1962 ile 1967 yılları arasında 36 sayı yayımlanan Yeni Fırat Dergisi adını dünyanın en önemli akarsularından Fırat Irmağı’ndan almış önemli bir kültür ve sanat dergisidir.

Dergi, Türk kültürü, Elâzığ, Harput ve çevresinin tarihi, coğrafyası, edebiyatı, kültürü, folkloru, sosyo-ekonomik yapısı hakkında zengin bilgiler içermektedir.

Daha önce birçok kez yazılar paylaştığım derginin, bu kez Temmuz 1963 tarihli ikinci sayısında Elazığ’daki etkinliklerden söz ediyor:

“İstanbul Oda Tiyatrosu:

Anadolu'da kültürel bir geziye çıkan İstanbul Oda tiyatrosu, 5.5.1962 günü İli­mizde, T. K. Derneği yararına, Sabahat­tin Kudret Aksal’ın (Tersine Dönen Şem­siye) adlı komedisini, güzide ve kalaba­lık bir topluluk önünde temsil etmiş, ese­rin zayıf bulunmasına rağmen, başarıla­rından dolayı artistler takdir ve alkış top­lamışlardır.

Cahitler Tiyatrosu:

İlimizde “Cahide Sonku Tiyatrosu” diye anılan Cahitler tiyatrosu Saray Si­neması’nda (Taşra kızı) adlı bir tercüme eser temsil etmiş, 12.5.1962 günü verilen bu temsil, seyircilerin azlığına rağmen bü­yük takdir ve ilgi toplamıştır.

Temsil biterken, halkın sürekli alkış ve tezahüratı ile karşılanan Cahit Irgat, Cahide Sonku ve arkadaşları toplu ola­rak teşekkür için üç defa seyircilerin hu­zuruna çıkmak mecburiyetinde kalmış, nazikane mukabelede bulunmuşlardır.

Nimet Balkan Grubu:

Öğretmenler derneği yararına konser veren Nimet Balkan grubunun bekleni­len İlgiyi bulamadığı söylenmektedir.

Atatürk Caddesi’nin Asfaltlanma­sı:

İlimizin ortasından geçen, eski adı ile Bağdat Caddesi, yeni adı İle Gazi Cad­desi, iki yıl önce temelsiz asfaltlandığı için bir yıl sonra tamamen bozulmuş ve yürünmez hale gelmiştir.

Parke ve kaldırımları aratan bu asfalt yol, K.Y.Bölge Müdürlüğü’nce yeni­den ele alınarak esaslı şekilde onarılma­ya başlanmıştır.

Derin kazılan ve toprak sıkıştırmaları ile işe başlayan bölgenin, bu caddeyi, bir daha bozulmamak üzere ele aldığı, hummalı faaliyetlerinden anlaşılmaktadır. Gazi Caddesi’nin her onarımında, üs­tüne toprak yayılmak suretiyle seviyesi kabartılan bu yol, ev avlularını olduğu seviyeden aşağı düşürmüş ve sağanaklarda birçok mahzen ve avlulara su dolmak tehlikesi devam edegelmiştir.

Girişilen faaliyetle bu mahzurun or­tadan kaldırılacağı görüldüğünden, eski ev sahipleri, şimdiden sevinç içindedirler.

Belediye Lokali:

Hacı İzzet Paşa Camisi bitişiğinde bulunan arsaya, yani şimdiki Yıldız Par­kı olan yere, Belediyece büyük bir ihtiyaç karşılığı olarak, lokal yapılmak teşebbü­sü, İlimizde fikir münazarasına yol açmış­tır.

Bir kısım halk, Belediyenin teşebbü­sünü destekleyerek, bu teşebbüsün ger­çekleşmesini, diğer kısım halk ise önlen­mesini istemektedir.

Birinci fikre sahip olanlar; yapıla­cak lokalin, aydınları toplayacak bir yer olacağından, burada içki içmenin, kulüp­lerde olduğu gibi oyun oynamanın söz konusu olamayacağını, ancak bir okuma ve istirahat salonu olabileceğini, bitişi­ğindeki mabet tezat teşkil edecek bir ha­lin ortaya çıkmayacağını, esasen, ismin­den gayri sanat ve tarih bakımından önemi olmayan bu caminin küçüklüğü na­zara alınınca ihtiyaca da cevap vermediği­ni günden güne nüfusu artan Elâzığ’ın büyük ve sanatkârane yapılacak bir ca­miye İhtiyacı olup, onun için ayrı bir münasip arsa bulunarak büyük bir cami­nin inşası hususunda teşebbüse geçilme­si gerektiğini ileri sürmektedirler.

İkinci fikre sahip olanlar ise Hacı İzzet Paşa Camisi’nin Elâzığ'ın kuruluşu­nu müteakip yapılan en eski camilerden biri olduğu gibi, şehrin merkezinde ol­ması dolayısıyle büyük bir ihtiyacı karşı­ladığını, bitişik arsanın da katılmak su­retiyle Sultani bir Camii yapmak imkâ­nının mevcut olduğunu uzun yıllar geç­tiği halde Sara Hatun büyüklüğünde bir caminin yapılmaması hasebiyle halkın toplu ibadet sıkıntısı çektiğini, dolayısıyle bu arsaya bir tesis yapıldığı takdirde, şehrin merkezinde büyük bir cami yap­mak fırsatının kaçırılmış olacağını, son­ra yapılmak istenen tesisteki faaliyetin mümin halkıda ileride izaç edebileceğini, savunmaktadırlar.”