Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 14 Nisan’da toplanarak, politika faizini %14 seviyesinde bıraktı.

Toplantıdan sonra yapılan açıklamada; ‘’Etkisi süren jeopolitik risklerin devam ettiğini, gıda fiyatlarındaki belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yükseliş, enerji ve taşıma maliyetlerindeki yüksek seviyeler, Enflasyon’un artmasına sebep olmaktadır.’’ Denildi.

Karar metnine eklenen ‘’Makro ihtiyati politika setinin güçlendirilmesine karar verilmiştir‘’ Cümlesi hızlı kredi büyümesi ve finansal sistemin dayanıklılığını artırmayı, kredi ve varlık fiyatlarında aşırı büyümeyi sınırlamayı hedeflemektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Enflasyon’u düşürmek için elinde Liralaşmadan başka bir kozunun kalmadığını, Enflasyon’un düşmesinin uluslararası gelişmelere, savaş, enerji ve gıda fiyatlarına bağlı olduğunu söyleyebiliriz…

Dünya piyasalarında Enflasyon ve Faiz Kararları haftası olduğunu görmekteyiz.

ABD’de Enflasyon %8,5 ile son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. 4 Mayıs’ta FED’in yapacağı toplantıda faizlerin 0,50 baz puan artırma olasılığı güçlenmiş durumda.

Avrupa Merkez Bankası’nın faiz toplantısında, faizleri sıfır seviyesinde bırakması ve ‘’Üçüncü çeyrekte varlık alımlarını azaltacağı’’ söylemi, Euro’ya değer kaybettirerek EURO/USD Paritesi’nin 1,0760’lara düşmesine sebep oldu. Bu söylem, yurtiçi piyasasına da yansıyarak Euro/TL kurunu 15,75 seviyesine geriletti.

Enflasyon’u dizginlemek için faiz artıran ülkelere, Kanada, Yeni Zelanda ve Güney Kore de faizleri artırarak katılmış oldu.

Enflasyon’un tüm dünyada yükselmesinden dolayı Altın’ın ONS’u 1935 seviyelerinden 1980 seviyesine yükseldi. İç piyasada ise Gram/TL 915 TL seviyesinden 930 TL’ye yükseldi.

Önümüzdeki bant aralığını 910-935 olarak belirleyebiliriz. Dolar/TL’de ise 14,50-14,80 bant aralığı devam ediyor. Bu bant aralığının devam etmesini bekliyoruz.

Enflasyonun %60 seviyesinin üzerine çıkması 100-200 TL banknotların kullanımını %57 seviyesinden %90 seviyesine yükseltti. Türkiye’de artan Enflasyon, alım gücünün düşmesi, art arda gelen zamlar piyasadaki Para Emisyon (Dolaşım) hacmini 260 milyar TL’ye yükselterek tüm zamanların rekorunu kırmış oldu.

Mart 2021’de 332 Milyon adet olan 200 TL’lik banknot, Mart 2022’de 537 Milyon adet oldu.

 100 TL’lik banknot ise 912 Milyon adetten, 1 Milyar 157 Milyon adete yükseldi.

 

1 Ocak 2009 tarihinde tedavüle giren 200 TL’lik banknot ile yaklaşık olarak 130 dolar alınırken, bugün 14 dolar ancak alınabilir. Aynı tarihte 200 TL ile 15 Kilogram sığır eti alınırken, bugün itibari ile ancak bir buçuk kilogram alınabilir…

 200 TL banknotun piyasaya çıkış tarihi ile bugünkü değeri, yaklaşık olarak 10 kat değer kaybetmiş oldu.

Türk Lirası’nın değer kaybı ve paranın ağırlık yapmaya başlaması ile birlikte önümüzdeki aylarda veya yıllarda Enflasyon düşmediği takdirde 500 TL banknot dönemine girilebilir mi?

Bunun cevabını da önümüzdeki zaman diliminde göreceğiz…

Yasal Uyarı!

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.