Değerli okurlar, bir toplum üretim odaklı çalışmaya yönlendirilecekse ilk olarak iş olarak köylü ve çiftçi kesiminden başlamak gerekir. Öncelikle uygulamalı tarımsal eğitimler verilir ve akabinde ihtiyaca binaen tarımsal donanım açısından desteklenir. Şayet bir ülkede üretimi durdurup, dışa bağımlı hale getirilecekse; yapılması gereken ilk iş ise kırsal nüfusu şehre çekip, hizmet sektörüne yönlendirmek ve sonrasında küçük ile orta ölçekli yerel işletmeleri ortadan kaldırarak, milleti adına AVM denilen ucube yerlere yönlendirmek gerekir.

Maalesef son 20 yıllık süre zarfında Elâzığ’ımızda da AVM’ler hızla açılmaya başlandı. Ancak nüfus yoğunluğunun göz ardı edilmesi, gerek işletmeciler adına ve gerekse istihdam açısından bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir. Nitekim açılan her yeni AVM bir öncekini ekarte etmekle kalmayıp, buralarda istihdam edilen bireylerin de iş kaybına sebep olmaktadır. Şehrimizin temel kronik problemlerinden biri de ticari kopyacılıktır. Kısaca yapılan yatırımıdan biri kazanmaya başladığında takiben o sektöre hızlı yatırımlar yapılmakta ve ihtiyaçlara yönelik olmayan bina yığınları ortaya çıkmaktadır. Misal; Akgün AVM sonrası, Park 23 AVM açılında insan potansiyeli Park 23 AVM’ye kaymış, sonrasında Elisium AVM’nin açılışıyla beraber Park 23 AVM’deki ticari ve mesleki potansiyel Elisium AVM’ye kaymıştır. Şimdilerde ise Ahlatçıoğlunun yaptırdığı AVM sıradaki döngü olarak göze çarpmakla birlikte eski polis okulunun bulunduğu alanda yapılan bir diğer AVM’de sırada beklemektedir. Küçük çaplı olarak yapılan Vera konsept de bunlardan biridir. Hemen çaprazında yapımı devam eden bir diğer AVM’de yükselmek için sırada beklemektedir. Anlayamadığımız temel problem ise şudur: Şehrimizin nüfus potansiyeli ortadayken neden bu kadar büyük yatırımlar AVM adı altında şekillenmektedir? Neden üretim odaklı işletmeler kurmak yerine tüketim odaklı projelere ağırlık verilme gereği duyulmaktadır? Bu yatırımların iş yapılmadığı anda köhne yapılara dönüşebilme ihtimali neden düşünülmemektedir? Akla ve mantığa uygun olmayacak şekilde neden birbirine oldukça yakın yapılmaktadır? Şehrin diğer ucunda böyle bir kompleks yapı yokken diğer kanadına böyle yapıları yığmak ne kadar doğrudur? Aslına bakarsanız nüfus yoğunluğuyla paralel olarak bu tür yapılar inşa edilmeli ve kâfi noktaya vardığı anda ruhsat verilmemeli ve yapılacak olan yatırımlar ise tamamen üretim sektörüne yönlendirilmelidir. Neticede sanayi sektöründe başarılı olmuş ve Türkiye’deki ticari sektörde adından söz ettirmiş birçok yerel firmamız mevcuttur. Onlara da üretime destek olup, istihdam yarattıkları için teşekkür ederek, yazımızı sonlandıralım.

Sağlıklı ve huzurlu ömürler dilerim.