TFF 3. Lig’de olsa da geride bıraktığımız sezonu son maçta ve 2’li averajla kümede kalarak mutlu tamamlayan Elazığspor Câmiası, 2022-2023 Sezonu’nun 10 maçlık periyodunu, diğer bir bakışla 1/3’lik bölümünü geride bıraktığımız şu günlerde pek mutlu görünmüyor…
Yine Geçen Sezona oranla puan olarak daha iyi durumda olan ve en azından küme düşme tehlikesi yaşamayacağı düşünülen Elazığspor, ne yazık ki 2021-2022 Sezonu sonunda sadece takım olarak değil, câmia olarak yakaladığı birlik ve beraberlik ortamından çok uzak, rotası belli olmayan gemi misâli yol alıyor şimdi!
Sportîf başarısızlık olabilir, gayret gösterir daha fazla çalışır eksiklerinizi giderirseniz sportîf başarı tekrar yakalanabilir, ancak câmia olarak bölünüp parçalanırsanız işte o zaman tehlike var demektir!..
***
Elazığspor’un geçmişte yaşadığı futbolcu sorunlarına benzer bir Feyzullah Şahin GÜNEŞ problemi, önce takımı sonra câmiayı 2’ye bölüyorsa, siz sezon başında yaşanan “aile içi” bir meseleyi “kol kırılır, yen içinde kalır” misâli çözememiş, bitaraf olmanız gereken konuda taraf olarak krizi yönetememiş, idâre edememişsiniz demektir?
Oysa yöneticilik, idarecilik “etiket” değildir, yönetebilmek, idâre edebilmek demektir “vasıf” ister!
Kriz doğru yönetilse, idâre edilebilse, sezon öncesi hazırlık döneminden Lig’de 10. Hafta’ya kadar sarkar mıydı hiç?
Yöneticilik / İdârecilik derken, yalnız yönetim kurulu üyelerini kastetmiyorum, teknik heyetin de bu vasıfları taşıması şarttır!
Futbolcu topluluğunu yöneten, idâre eden ve yaşanması doğal olan krizleri çözmesi gereken, grup yönetimi becerisine sâhip olması gereken teknik heyet değil midir?
***
Nevşehir Belediyespor Maçı’ndan 2 hafta önce kendi saha ve seyircimiz önünde oynanacak olan Mersin İdman Yurdu Maçı’nda, deplasmanda alınan 5-1’lik Orduspor mağlubiyetinin psikolojik etkilerini hiç hesaba katmadan, iktidar milletvekillerinin stadyuma gelmesine zemin hazırlayan ve Lider durumdaki rakip takıma karşı muhtemel bir puan kaybının tribünlerde aleyhte gelişmelere yol açabileceğini, stadyum ortamının tesis ziyâretlerine benzemeyeceğini düşünmeyen çiçeği burnundaki yöneticiler midir, danışmanlar mıdır bilinmez ama koca bir gaftır ve yanlıştır!
Yine de kitle hâlindeki morâl bozukluğunun yalnız “Sâhipsiz Elazığ!” sloganıyla bir sitem olarak tezahür etmesi, tasvip edilmese de “teselli” olmuştur!
***
Benzer bir yanlış da Elazığ Belediye Başkanı Şahin ŞERİFOĞULLARI’nın, Nevşehir Belediyespor Maçı’nın ardından Protokol Tribünü’nde başlayan ve stadyum önünde devam eden, yine “Sahipsiz Elazığ!” sloganıyla dile getirilen siteme karşılık morâl bozukluğuyla araçtan inerek taraftarla karşı karşıya gelmesidir, bu tavrın çevresindekilerce önlenmemesi, engellenmemesidir!..
***
Tüm bu olan bitenlere sebep olan ve yol açan; Elazığspor Kulübü’nden yüksek beklentiler ve Elazığspor Takımı’ndan umulan ama elde edilemeyen sportîf başarıdır!
Elazığspor Câmiası’nı oluşturan bileşenlerin yönetim, teknik heyet, futbolcu, taraftar ve medya olarak vurguladığımız sebepleriyle şu olan bitenlerden etkilenmemeleri mümkün müdür?
İşte o nedenle başarı durumunda ayrı ayrı sayılan bu paydaşların, başarısızlık durumunda hem payları vardır, hem de ister istemez içinde bulunulan durumdan olumlu / olumsuz etkilenmeleri söz konusudur!
***
Gelinen ortamda Nevşehir Belediyespor’a karşı 2 farklı skorla önde olmasına rağmen, uzatma dakikalarında 2 dakika arayla 2 gol yiyen ve 2 puan birden kaybeden Elazığspor, Cihan’ın daha sonra da İzzet’in kaleciyle karşı karşıya kaldıkları 2 bariz pozisyonu gole çevirse 4-0 kazanabileceği bir maçı ne yazık ki 2-2 berabere bitirince, başarıya endeksli toplumumuzda bu olan bitenler yaşanıyor!
Teknik Sorumlu Ramazan ÇELİK’in 11 tercihi doğru olsa da; oyuncu değişiklikleri ve Ömer Faruk’u savunmaya çekerek doldur boşalt oyununa karşı yüksek top hâkimiyetinden yararlanmak istemesi, elbette stoper Muhammet Ensar’ın sakatlanmasının da etkisiyle rakibe cesaret vermiş, yanlış strateji puan kaybına yol açmıştır!
Ancak sürekli aynı teşhiste bulunsak da şurası unutulmamalı ki mevcut oyuncu kadrosu geçen sezon kaybedilenlere ilâve bir de Feyzullah ve Ahmet Ertuğrul gibi yararlanılabilecek futbolcuların kaybedilmesiyle iyice “alternatifsiz” hâle getirilerek âdeta sportîf başarısızlığa zemin hazırlanmıştır?
Bu durumda Play-Off hedefinden uzak olmadıklarını dile getirenlere sormak lâzım; diyelim ki Nevşehirspor Maçı’ndaki 2 puan kaybın sebebi teknik heyet ve tercih hataları?
Bu kadroyla ilk 6’ya girsek ne olur, Play-Off’ta tutar mı taraftarın hesapları!..            

NOT; 
Sevgili okurlarım, yurt dışı seyahatim dolayısıyla yazılarıma bir süre ara vereceğim. Tekrar buluşmak umuduyla Allah’a ısmarladık.