Ülke genelinde yaşanan sıkıntılar ve Elazığ’da da bir türlü çözülemeyen sorunlar karşısında, vatandaşın tepkileri her geçen gün artarak devam ediyor.

   Uğradığımız marketten fırına, bulunduğumuz dost, arkadaş tanıdık ortamlarına kadar, hiçbir gün yok ki, “Medya Analiz” televizyon programımız kastedilerek, “Hocam o sizin televizyon programınız niçin devam etmiyor.” şeklinde taleplerde bulunulmasın, sorulmasın.

   “Medya Analiz”, Kanal 23 televizyonunda 2011-2018 yılları arasında yaklaşık (7) yıl, Genel Yayın Yönetmeni sevgili H. Vehbi Coşkun Bey’in sorumluluğunda yürütülen haftalık bir tartışma programıydı.

   Yaklaşık (5) yıl benim de aralarında bulunduğum, gazeteci-yazar Günerkan Aydoğmuş, Av. İzzettin Demir, DSP eski İl Başkanı Mustafa Yılmaz’ın da yorumcu olarak katıldıkları programın, önceden belirlenen ulusal veya yerel konularda, çok ciddi hazırlıklarla Elazığ’da gündemi belirleyen, çözümler sunan, hakkın ve haklının tarafındaki duruşuyla, ne kadar büyük bir ihtiyacı karşıladığı bugün çok daha iyi anlaşılıyor.

   Vatandaşlar; “Medya Analiz”i âdeta “yetkili merci “olarak görüyorlar ve “Siz el atarsanız o iş çözülür.” diye güvenlerini bildiriyorlardı. Şehrin kangrenleşmiş sorunlarından tutun, beldelerinde ve mahallelerinde hayatlarını zorlaştıran her türlü sıkıntılarını ilettikleri bir zemin oluşturmuştu Medya Analiz…

   “Medya Analiz”  de siyasî bir tarafgirlik, kayırmacılık yapmıyor, yerinde yapılan görüntülü tespitlerle birlikte çözüm önerilerini yetkililerin dikkatlerine sunarak, sonuç alıyordu.

   İl yöneticileri de programın sıkı takipçileriydi. Özellikle, dönemin valisi Murat Zorluoğlu’nun “Biz yetkililer de Medya Analiz’den çok istifade ediyoruz.” şeklindeki açıklaması programın işlevinin ve etkisinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu.

   Bugün de, yerel televizyonlarımızda, farklı adlar altında programlar gerçekleştiriliyor. Ben ülke ve Elazığ için sarf edilen her çabayı saygıyla karşılıyor ve bu programları kıymetli buluyorum. Ayrıca, Kanal 23 ve Kanal Fırat ekranlarının söyleyecek sözü olan herkese açık olduğunun yakın tanığıyım.

   Vatandaş; özellikle Elazığ ile ilgili konularda, olayın mağdurları, tarafları ve muhataplarıyla yerinde yapılan röportajlar ve çekimlerle, çözüm odaklı, siyasî kaygılardan uzak, açık ve net yorumların yapıldığı programlar istiyor.

   Son günlerde, benim de önceki yazımda “Hazar’ın Çığlığına Ses Verin” başlığıyla köşeme taşıdığım ve gazetemiz “Turan”ın 4 sayısında manşet yaptığı, Elazığ İl Genel Meclisi’nde sert tartışmalara neden olan “Sivrice Atık Su Arıtma Tesisi”nin, yıllardır çalıştırılmıyor olması, neden televizyonlarımızın başlı başına ele alıp işlemesi gereken bir konu olamadı?

   Sorumlu veya sorumlular kim? Bu felakete daha ne zamana kadar seyirci kalınacak? Merakla bir açıklama bekliyoruz.

   Olayın geçmişi, bugünü ayrıntılı olarak incelenmeden, akşamki herhangi bir programda 10 konudan biri olarak, yorumcuların da eksik veya suya sabuna dokunmadan, ince ayarlı siyasî cümlelerle katıldıkları programlardan, Elazığ adına yararlı bir sonuç beklemek mümkün değildir.

   Medya Analiz’in, kamu vicdanında tepkilere neden olduğu için, gündeme taşıyarak olumlu sonuçlar aldığı temel birkaç konuyu yeniden hatırlatırken amacım, televizyonlarımızın sonuç alan, çözümü önceleyen programlara ağırlık vermesi gereğini vurgulamaktır.

   Yeni hükümet konağının, Karşıyaka Mahallesi’nde yapılması fikrine, toplumdan gelen tepkilere tercüman olarak karşı çıkmamız sonucu, mevcut yerinde yapılması sağlandı.

   Metruk ve her türlü kötülüğün mekânı haline gelmiş olan Yimpaş binasının yeri, programlarımızdaki ısrarımız sonucu eğitim kurumlarımıza kazandırıldı.

   Terör saldırısı sonucu yıkılan Emniyet Müdürlüğü binasını yeri TOKİ’ye devredilmişken, şehitlerimize saygımızın gereği tepkilerimiz sonucu, istediğimiz şekilde olmasa da, bir parka dönüştürüldü.

   Maden ilçesinin, heyelan bahane edilerek, yılların ihmali ve sorumluları hiç konuşulmadan, arka planında açık rant beklentisi iddiaları arasında, Gezin’e taşınması teşebbüsü karşısında, Medya Analiz öncülüğünde, Türkiye’nin farklı illerindeki Madenli hemşehrilerimiz ayağa kaldırılmış ve şimdilik karardan vazgeçilmesi sağlanmıştır.

   Taleplerimiz sonucu, Güney Çevre Yolu bağlantıları, yeterli sayıda ve nitelikte olmamakla beraber, hemzemin geçit olmaktan kurtarıldı.

   “Şurada mı olsun, burada mı olsun”,  “yerine cami yaptırıyoruz”, “Stadyum halı saha yapmaya benzemez” gibi gayriciddi siyasî beyanatlara rağmen, sürdürülen ısrarlı kampanyalar sonucu, tamamlanması biraz uzasa da, Elazığ’ımızın modern bir stadyuma kavuşturulmasına öncülük edildi.

   İyi ve kötü günlerimizde sevinç ve sıkıntılarımızı paylaştığımız yazılı ve görsel basınımızdan, özellikle televizyonlarımızdan, Elazığ’a dair meselelerde, siyasî kaygılardan daha uzak, araştırmaya dayalı, konularında uzman kişilerin görüşlerine de yer veren programlar bekliyoruz.