Geçen hafta açıklanan ABD Merkez Bankası faiz kararı piyasaya yön verdi. Faizleri 0.75 baz puan artırması ve FED başkanı Powell’ın açıklamaları önümüzdeki aylarda agresif faiz artışının olmayacağını faizi artırmanın resesyona sebep olacağını, bu açıdan faiz oranlarının 50 baz puan artırma ihtimallerinin olduğunu belirtti.
Bu açıklamalar piyasada yumuşak iniş olarak algılanarak gelişmekte olan piyasaları biraz rahatlatmış oldu. ABD’den büyüme oranlarının düşük gelmesi, istihdam piyasasında işsizlik oranlarının yükselmesi faizlerin yükselişini sınırlamış oldu.
TCMB Başkanı Sayın Kavcıoğlu yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. Yılsonu enflasyon tahminini %42,8 den %60,4 yükseltti. Enflasyonda yılsonu tahmini %60,4 olsa da bu oran altında bir sonuç beklediğini belirtmesi piyasada pek inandırıcı bulunmadı.
Rezervlerdeki azalmayla ilgili ise geçen yıl ile aynı seviyede olduğunu ve enerji ödemelerinde kullandıklarını belirtti. Gazeteciler ile soru cevap kısmında piyasayı tatmin edecek cevaplar veremeyerek kaçamak cevaplar verdi.
Dolar TL kurunun FED’in faizleri açıkladığı saatlerde 18 TL seviyesini gördükten sonra 17.85 TL seviyelerinde kalmaya başladı. Dolar- TL kurunun 17,65 TL seviyesinin üzerinde kaldığı müddetçe yükselişini devam ettireceğini tahmin ediyorum.
FED’in faizleri Eylül’de 50 baz puan artırabileceği beklentisi Euro’nun dolar karşısında azda olsa değer kazanmasını sağlamış oldu.
Paritenin 1,01 seviyelerinden 1,0250 seviyesine yükseltmiş oldu.
Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırım tarihine kadar Euro’nun bir miktar daha değer kazanacağını ama bunun uzun sürmeyeceğini yükselişlerin sınırlı kalacağını tahmin ediyorum. Ons altın da ABD ve dünyada resesyon ihtimalinin yükselmesi ve faiz oranlarının fazla yükselişi büyümeye zarar vereceği kaygıları, aynı zamanda faizlerin agresif şekilde yükseltilmemesi ons altına ana destek seviyesi olan 1680 seviyesinden alım gelerek daha önce belirttiğim 1745 seviyesini geçerek 1767 seviyesine yükselmiş oldu.
Ons’un 1775 seviyesini geçmesi halinde 1840 seviyelerine kadar yükselişi beraberinde getirebilir.
Ons’un 1775 seviyesini geçmemesi halinde ise 1745 seviyesine kadar düşüş yaşayabilir. Gram altında ise 995 TL seviyelerini geçerek 1022 TL seviyesine kadar yükseliş yaşadı. Ons’un 1840’lara kadar yükseliş yaşaması Dolar -TL’nin 17,90 TL seviyesinde kalması halinde Gram Altın’ın 1050 TL seviyesine yükselmesine sebep olabilir. Gram Altın’ın geniş bant aralığı verecek olursak 990 TL seviyesi ile 1050 TL seviyesi arasında hareket etmesini tahmin ediyoruz.
Sonuç olarak TCMB politika faizinin 14 ticari banka kredi faizlerinin %35-40 seviyesinde olduğu, enflasyon ve faiz oranları arasındaki reel faizin eksi %65-70 bandında olduğu merkez bankasının net rezervlerinin 6 milyar dolar olduğu uluslararası piyasada Türkiye’nin CDS (risk primi)’nin 25 yılın zirvesi olan 900 seviyelerinde olduğu bir dönemde halen Dolar’ın 10 TL’ye düşeceğini söylemek ne kadar inandırıcı olur bilemiyorum?
