ABD’de enflasyon oranlarının son 40 yılın zirvesine çıkması ile faiz artırım sürecine giren Amerika Merkez Bankası’nın (FED) 4 Mayıs’ta yapacağı toplantıda faizlerin 50 baz puan artırılması beklentisi piyasaya yansımış durumda.

Geçen hafta Başkan Powell’ın açıklamalarının ardından piyasada ‘’Acaba 75 baz puan faiz artırımı olur mu?’’ Beklentisi Amerika’nın 10 yıllık tahvil faizlerini 2,98 seviyesine çıkarmış oldu.

Tahvil faizlerinin yükselmesi ile birlikte son zamanlarda yükseliş yönünde hareket eden ONS Altın fiyatları 1998 ONS seviyesinden 1930 ONS seviyelerine düştü.

Her ne kadar Enflasyona karşı Altın alımlarını piyasa desteklese de, faiz oranlarının yükselişinin Altın ile ters orantıda olduğunu söyleyebiliriz. Teknik olarak ONS’ta 1916 seviyesinin aşağı kırılması ile 1890 seviyelerine kadar düşüş yaşanmasını bekleyebiliriz.

1890 seviyelerinin Altın için karar seviyesi olduğunu, buranın aşağı doğru kırılmadığı müddetçe düşüşlerin sınırlı kalacağını söyleyebiliriz. Tahminlerimiz FED’in faiz artırımına kadar ONS Altın’da yükselişlerin sınırlı kalacağını, faiz artırım miktarına göre ONS’un hareket edeceğini, 25 veya 50 baz puan artırım olması halinde düşüşlerin sınırlı olacağı yönünde.

Ayrıca Rusya-Ukrayna Savaşı’nda olumlu veya olumsuz haberlerin piyasa ve altın üzerinde etkisinin olduğunu unutmamak gerekir. Altın Gram/TL’de ise kısa vadede 900-930 TL bandında hareket edeceğini, Dolar’a olan talebin etkisi ile düşüşlerin sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz.

Avrupa tarafında ise Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde Euro bölgesi ekonomisinin ‘ABD’den farklı olduğunu’ belirterek kademeli bir şekilde hareket edeceklerini belirtmesi, faiz artışlarının FED kadar hızlı olmayacağını belirtmesi Euro/Dolar Paritesi’nin düşüşüne sebebiyet vermiş oldu.

Eur/Usd Paritesi açıklamalardan sonra 1.0750 seviyelerine düşmüş olsa bile, daha sonraki Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinden gelen Faiz artışının Temmuz ayında başlayabileceği söylemleri Eur/ Usd paritesini 1.0940 seviyesine kadar yükseltti. Piyasanın tepkisi kısa sürdü ve tekrar 1.0790 seviyesine kadar düşüş yaşandı. FED’in faizleri daha hızlı ve agresif şekilde yükselteceği beklentisi Eur/Usd paritesinde aşağı seviyeleri görmemize sebep olabilir. Eur/Usd Paritesi’nin 1.0550 seviyelerine kadar düşüş yaşaması, bu seviyenin aşağı yönde kırılması ile 1.0350 seviyelerine kadar düşüş yaşayabiliriz.  

İç piyasada ise Euro/TL’de 15.75 seviyesinden gelen alımlar ile 15.97 seviyesine kadar yükseliş yaşasa da zayıflığını koruyor. Kur korumalı TL Mevduat’a olan talep ile miktarın 756 Milyar TL’ye yükselmesi Dolar’ı iç piyasada baskı altında tutuyor. Tüzel kişilerin 3 aylık Kur Korumaları gelecek hafta doluyor olması, şirketlerin Kur Korumaya devam edip etmemesi ve önümüzdeki hafta FED’in faiz kararı dolardaki alımları tetikleyerek, 14.75 seviyelerinde olan kurun uzun zamandır kıramadığı 14,90 seviyesini geçerek 15,20 – 15,50 seviyelerine yükselişine sebebiyet verebilir. Aksi takdirde 14.50-14,80 bandında hareketini sürdürecek gibi gözüküyor.

Liralaşma politikası sürdüren Merkez Bankası şuan, Kur Koruma ile Dolar/TL’yi baskılamış durumda. Kur Koruma’nın ne zamana kadar devam edeceğini, ne kadar sürdürülebilir olduğunu önümüzdeki aylarda göreceğiz. Piyasadaki paranın Kur Korumaya gitmesi ile durgunluğun başladığını, ticaretin zayıfladığını, esnafın zor durumda olduğunu, Mart ayında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) açıkladığı rakamlarda ilk üç ayda kurulan şirket sayısı %1,2 iken kapanan şirket sayısında %17,3 artış göstermesinden de anlayabiliriz.

Yasal Uyarı!

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.