YÜKSEK ENFLASYON   /  ERDAL BİÇER

    Geçen hafta Aralık ayı enflasyonu açıklandı. TÜFE oranı %13.58 artarak yıllık bazda %36.08 oldu. ÜFE oranları ise %19.6 artarak yıllık bazda %79.89 oldu. Bu oranlar 2002 yılı sonrası en yüksek seviyeleri görmüş oldu. 2021 ÜFE oranlarının yüksek oluşu önümüzdeki aylarda enflasyonun artış yönünde devam edeceğini göstermektedir. TÜFE ve ÜFE arasındaki uyumsuzluk bunun en büyük göstergesidir. ÜFE oranlarının %79 oluşu tüketiciye henüz yansımadığını ve yansıması halinde önümüzdeki aylarda TÜFE oranlarının %40’ı aşacağını tahmin edebiliriz. Faizlerin düşük ve döviz kurlarının yüksek olduğu tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklardan dolayı enflasyonda düşüş beklemek zor olacağa benziyor.

    Merkez Bankası dövizi düşürmek için satım yönünde piyasaya yaptığı 5 müdahalenin sonuçlarını açıkladı. Böylelikle 7.28 milyar dolar piyasaya satmış oldu. Bu satıştan sonra Merkez Bankası’nın rezervleri brüt olarak 111.052 milyar dolara gerilemiş oldu. Kur korumalı tl mevduat hesabına katılımın yaklaşık 90 milyar tl olduğu sayın Nureddin Nebati tarafından söylendi. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesaplarındaki yükseliş geçen hafta da devam ederek 237 milyar dolar oldu. Kur korumalı tl mevduat hesabına yatırılan paraların döviz bozdurularak geçilmediği yurt içi yerleşiklerin hesaplarından anlaşılmış oldu. Sisteme giren 90 milyar tl yaklaşık 7 milyar dolara tekabül ettiği bu miktarın çok büyük olmadığı ve vatandaşların hali hazırdaki tl varlıklarını mevduata yatırdığı ve döviz bozdurulmadığı belli oldu. Kur korumalı tl mevduat hesabına katılımın sonuçlarını ve piyasa etkilerini 3 aylık vade sonunda net olarak görmüş olacağız. Dövize olan talebin yavaşlayarak devam ettiğini 12.80 tl’den yükselişe başlayan dolar kurunun şu an 13,90 seviyesinde olduğu, bu kurun üzerine çıkmasına Merkez Bankası’nın izin vermeyeceğini tahmin ediyorum. Dolar kurunun 14 tl seviyesini geçtiği takdirde ise alımların hızlanabileceğini tahmin edebiliriz.

    Amerika Merkez Bankası’nın açıklanan toplantı tutanaklarında enflasyonun yüksek olduğu ve yükselişin önümüzdeki aylarda devam edeceği beklentisi ile -faizleri daha erken yükseltebiliriz- açıklamaları uluslararası piyasada dolara olan talebi arttırarak ons altında satışlara neden oldu.  1830’dan 1783’lere kadar düşüş yaşadı.  ABD’deki 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselişi altını bir müddet daha baskı altında tutmasına neden olabilir. Gram altında 730 liralardan başlayan çıkışın 820 -830 liraları geçmeyeceğini tahmin edebiliriz.

    Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nebati’nin Ortodoks politikadan vazgeçip Heterodoks politika uygulayacaklarını söylemesiyle, piyasada Ortodoks ve Heterodoks politikanın ne olduğunun yatırımcılar tarafından merak edildiği ve ne anlama geldiği konusunu kısaca açıklamak gerekirse; Ortodoks ekonomi politikası genel kabul görmüş ekonomi politikasına denir. Heterodoks ekonomi politikası ise geleneksel görüşlerin dışında ve farklı bir ekonomi politikası için kullanılır. Bu konuya daha detaylı olarak önümüzdeki yazılarımda değineceğim.