HAZİRAN AYINDA ELAZIĞ’DA NELER OLDU?

- Elazığlı kuaför dünya birincisi oldu.

- Kaymakam VURAL, çocuklarla birlikte çuval yarışı yaptı.

- Bir marketten cips çalan karga çaldığı yiyeceği kaldırımda açıp yedi.

- Hayvansever Şengül Taş, yıllardır evini paylaştığı 45 kediye engelli maaşı ile bakıyor.

- Devlet dairesinden emekli oldu. Takım elbisesinden emekli olamadı.

- Bir kamyonun üzerinde, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan taşınan prefabrik ev trafiği tehlikeye düşürdü.

- Otomobil de unutulan şarj cihazı bomba gibi patladı.

- Yakaladığı yılanı kendi boyuyla ölçtü sonra serbest bıraktı.

- Son kullanma tarihi geçmiş kilolarca gıda ele geçirildi.

- Deprem sonrasında ağır hasarlı binaların yıkımı devam ederken bir işçinin fark edip kepçe yardımı ile Türk Bayrağı’nın enkaz alanından alması dikkat çekti.

- Üzerine benzin döküp kendini yakmaya kalkıştı, ekipler ikna etti.

- 16 yaşındaki çocuk akranını silahla başından vurdu.

- 3 yaşındaki çocuğu kene ısırdı, ailesi eliyle çıkardı.

- 7. kata çıkıp atlamak istedi, polis ikna etti.

- Yukarı Demirtaş köyü yakınında bir yolcu treni koyun sürüsüne çarptı, onlarca koyun telef oldu.

- Anne hindi, yumurtadan çıkardığı civcivlere bakamayınca kendi yavruları ölen tavuk hindinin yavrularına bakmaya başladı.

- Etkili olan fırtına sonrasında ağaç devrildi. Ağacın altında kalarak yaralanan bir kişi tedavi altına alındı.

- Gezin çileğinde hasat davul klarnet eşliğinde başladı.

- Akli dengesinin yerinde olmadığı öğrenilen bir vatandaş belediye otobüsünün altına yatarak ölmek istedi.

- Elazığ’da koyun kırkma mesaisi başladı.

- 76 yaşındaki Akif AYDIN yaralı yavru kargayı bebek gibi besliyor.

- Palu ilçesine bağlı Seydili köyü kuduz vakasıyla karantinaya alındı.

- Tekstil kumbaraları şehirde yerlerini aldı.

- Bir vatandaş susuzluktan bitkin düşen kaplumbağaya eliyle su içirdi.

- Tasarruf etmek için GES kurdu, günlük 360 kilovat elektrik boşa gidiyor.

- İl jandarma ekipleri devriye esnasında karşılaştıkları yaralı tavşan ve atmacaya sahip çıkarak tedavileri için doğa koruma ekiplerine ulaştırdı.

- Apartmana giren yılan korkuttu.

- Kahveciler ve Kıraathaneciler Odası Başkanı Ferhat Evren; ‘’Esnaf aranıyor esnafımız kayıp’’ dedi. 

- Düğünde damada cenaze töreni düzenlendi davetliler büyük şaşkınlık yaşadı.

- Depremde emanet alınan eşyaların sahibini 2 yıldır arıyor.

- Tedavisi yapılan leylek doğaya bırakıldı.

- Yılanın kurtulma çabası sonuç vermedi. Kediye yem oldu.

- 58 yaşında girdiği üniversiteyi 63 yaşında mühendis olarak bitirdi.

- Sivrice ilçesinde tırmandığı ağaçta mahsur kalan yavru kedi, elektrik kurumu ekiplerince kurtarıldı.

*** 

NAYIR, NOLAMAZ!..

Battalgazi, Kara Murat, Malkoçoğlu, Komiser Kemal, ayarlasan bunların hepsinin aynı gün öldüğünü görebilir misin? Elbette ki yok dersiniz, ama maalesef Cüneyt Abe vefat edince benim nazarımda hepsi aynı anda öldü.

Daha dünyayı kurtaracak kimse de kalmadı…                                                                                                  

Dün akşam bizim Şero itiraf etti dedi ki; ‘’Gardaş ben evden okuldan kaçıp günde üç defa Cüneyt’in filmini izlemek için sinemaya giderdim.’’ Dedim; “ne var bunda, zamanında bizim gibiler bunu çok yapmışlardı.” Şero ise; ‘’Tamam da benim olay biraz farklı ben aynı filmi üç kere seyredidim’’ Dedi. Dedim “oğlum günde üç kez Kara Murat, Malkoçoğlu seyreden tabii ki erçel çağa olur, sen de az erçel değildin kerata!” Allahtan günde üç kere Cüneyt abe’yi seyredimiş. Ya günde üç kere köşk sinemasında Kâzım KARTAL, Aydemir AKBAŞ filmlerini seyretseydi nedecektik? Daha her gün babasının yakasına yapışır, ‘’Baba beni ever baba beni ever der’’ dururdu. Size bir sır verem. Ahan bu sinemanın o zamanki en iyi müşterileri kimlerdi bilisiz. Meşhur bir mektebin talebeleriydi. Nerden mi bilim? Orada karşılaşidik… Ben mi hangi okul mezunuyum? Mezre Ortaokulu ve Ticaret Lisesi ta nerden nereye…

Cüneyt Abe rahmet istedi işte. Allah rahmet eylesin.

***

HAFTANIN FIKRASI: 

Camide vaaz vermekte olan Hoca’ya:

- “Hocam, at nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi?” Demişler.

Hoca: “Zannetmiyorum, nallardan her atta dört tane var ama bütün gün kamçı yiyip duruyor!” ” diye cevap vermiş…

HAFTANIN FOTOĞRAFI: