2021 -2022 Futbol Sezonu’nun İlk Yarı son iç saha maçını Bursa Yıldırımsporla oynadı Elazığspor…
Bir zamanlar Bursaspor’du rakibimiz, şimdi “Yıldırımspor” oldu?..
Yıldırımspor diye küçümsemeyin sakın!
Futbol Kulübü olarak henüz 2 yaşındalar ama, temsil ettikleri Bursa’nın İlçesi Yıldırım; 641 Bin nüfusa sâhip ve Elazığ İli Genel Nüfusu’ndan daha kalabalık!
Elazığ göç vere vere nasıl eridi ve irtifa kaybettiyse, Elazığspor da irtifa kaybına uğradığı için Bursasporla değil, Bursa’nın ya da öteki illerin ilçe, belde, semt hatta mahalle takımlarıyla karşılaşıyor şimdilerde…
Futbol’u, hâlâ “22 kişinin bir topun peşinde koştuğu oyun” olarak görenler düşürdü bu memleketi bugünkü hâle!
Hani derler ya stadyumlarda küfür var, kötü alışkanlıklar var, tribünlerdekiler de holigan anlayıştalar?
Oysa bilmiyorlar ki geçmişte 1930’lardan 1970’lere Elazığ Şehir, 1974’ten 2019 Mart’ına kadar Elazığ ATATÜRK, sonra Gençlik Merkezi, bugün Doğukent Stadyumu’na koşan ve futbol heyecanını yaşayan insanlar da bu toplumun parçası!
O nedenle Elazığspor, bu şehrin maddi manevi hiç fark etmez, her bakımdan aynası…
Aynaya bakmayanların korkusu nedir? Cevabını siz verin, yorum sizin…
***

Bursa Yıldırımspor’a mağlup oldu Elazığspor ve 16. Sıra’da küme düşme hattının içinde kaldı…
Sezon başında yıllardır devam eden transfer yasağını kaldıramayan ve mecburiyetten dolayı alt yapıya yönelen Elazığspor, tamamen Elazığlı gençlerden kurulu bir takım olduğundan, Türk Millî Takımı’nın formasını ıslatan oyuncularımız için kullanılan moda deyimle “bizim çocuklar” dedik Bordo-Beyazlı Gençlere…
Takım ruhunu benimseyen “bizim çocukların” yetenekleri ölçüsünde aşama kaydetmesini, hatta geçmişte defalarca tanık olduğumuz şekilde -üst liglerde olsak da, transfer yasağını kaldırsak da- yıllarca Elazığspor’a hizmet edecek seviyeye yükselmelerini umut edip bekledik!
Sezon başında bir takım belirtiler görsek de, sonradan gün be gün köreldi gençlerimiz?
Hiçbir genci aşama kaydettirip de kazandıramadığımız gibi, kaybettik “bizim çocukları” birer birer, sahadaki hâllerinden belli!

Alınan birkaç galibiyet “örtü” oldu gençlere zarar verenlere; oysa biz, takım kazanmış olsa da “bizim çocukları” kaybettiğimizi defalarca yazdık ve söyledik…
Hatta “pedagojik formasyon gerekli” dedik, gençlere bağırıp çağırmakla aşama kaydedilemeyeceğini, her önüne çıkanın çocukları eğitemeyeceğini açık seçik dile getirdik!
Bursa Yıldırımspor Maçı’nın henüz 15. Dakikası’nda tribündeki taraftarlar; “Söylesene Cafer hoca, takım neden oynamıyor?” diye bağırırlarken, maç süresince rakip kalede bir tek pozisyona girebilen Elazığspor, sahadaki görünümüyle gerçekten acınacak haldeydi?   
90 dakika sürdü olumsuzluklar ve; “Cafer hoca istifa!..” sesleri yine ayyuka çıktı…
Anlayan, üstüne alınan, mahcup olan kim?
Çıktı maçtan sonra Cafer AYDIN hocamız, “bizim çocukları” suçladı, transferin hem de acil olarak açılmasını ve takviyeler yapılmasını anlattı!
***
Cafer AYDIN’a seslenirken taraftar, Elazığ Belediye Başkanı Şahin ŞERİFOĞULLARI da tribünlerden nasibini aldı…
Artık; “Şahin Başkan sporun içinden geliyor” nakaratıyla kimse tatmin olmuyor!
Şehr’ül Emin olarak sadece bugün değil, belediye başkanı seçildiğiniz günden beri Elazığ’ın aynası olan Elazığspor’a; iaşe sağlayacaksınız, yakıt, elektrik, su, personel, deplasman giderlerini karşılayacaksınız, yetmezmiş gibi bir de galibiyet primi bağışlayacaksınız, sonra da tribünde bu muâmaleye muhatap olacaksınız?
Kabahat, Elazığspor’u acınacak halde görüp, hocasının yetersizliğine şâhit olup da isyan eden taraftarda değil, Sayın başkan…
Kabahat elbette sizde…

Her türlü ihtiyacını karşıladığınız Elazığspor’a iyilik yapmadınız, kimlerin elinde olduğuna bakmadınız ve ne yazık ki Elazığ’ın markası bu hallere düşürülürken müdâhil olmadınız!..