Elazığspor, 20 Aralık 2021 Pazartesi günü “Olağan” Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nı yapacak ve muhtemelen çoğunluk sağlanamayacağı için 28 Aralık Salı gününe ertelenecek kongre...
Yapacak da ne olacak “aday” çıkacak mı?
Ehh TFF 1. Lig’de olsaydık, Vali ile ETSO Başkanı’nın transfer tahtasını açacak ve bir gecede 22 transfer yapacak kaynağı sağladığını duysaydı birileri, “Elazığspor’u Kayyum’dan kurtaracağım (!)” diye hemen harekete geçer, üstelik 28 Aralık falan beklenmeden 20 Aralık’ta toplarlardı bizim saf delegeleri!..
Sonra Vali’nin de bilgisi dâhilinde anlaşılan ve 3 maçta takımı sahaya çıkaran hoca gönderilir, transfer yasağı yeniden gelir de tahtayı açamayız diye tesislere doldurulan kendi hocanızla birlikte yerli yabancı isimlere rağmen; “Bu takım zaten küme düşer!” diye umutsuzluk dile getirilir, sonuçta da hedef tutturulur ve Elazığspor hem borçlandırılır, hem de bir alt kümeye gönderilirdi?
O dönemle benzerlik çok ama, Elazığspor TFF 1. Lig’de değil, 3. Lig’de!
Gelir yok, borç dipsiz kuyu misâli bilinmiyor / bitmiyor, Dolar 13 TL’den aşağı inmiyor?
Elazığspor kongre yapacak da ne olacak, “aday” çıkacak mı?..
Gizli adaylar varmış, hiç olmazsa sporun içinden gelen Belediye Başkanımız sahip çıkarmış!..
Benim düşüncem değil kardeşim, hemen merâk edip sormayın; “Ele deyiler!..”

***
Daha evvel kaleme aldığım Eczacı rahmetli Ünal AKBAY’ın bizzat yaşadığı ve bana aktardığı Elazığspor’a dâir bir kıssayı ayrıntısına girmeden hatırlayalım bu vesileyle… 

Elazığspor’da Genel Kaptanlık görevinde bulunan ve bir süre önce yönetimden ayrılmış olan Eczacı Ünal AKBAY, o günlerde tesisleri olmadığı için Bordo-Beyazlı takımın sıkça kampa girdiği Elazığ’ın meşhur otellerinden birinde lobideki grupla sohbet hâlindedir…

Gruba sonradan katılan ve Ünal Ağabey’i tanımayan bir şahıs, özellikle bir önceki Elazığspor Yönetimi’nin tüyü bitmemiş yetimin hakkını yercesine kulübün gelirini gaspettiğini ifâde edince; “Olur mu öyle şey kardeşim?” diye her zamanki gibi nezâketini bozmadan itirazda bulunur…

Şahıs, kendinden emin; “Siz bilmezsiz onları, hepsi Elazığspor’un sırtından kazandıklarıyla köşeyi döndüler efendi!..” diye ithamını sürdürür…

Başından aşağı kaynar sular dökülmüşçesine sinirlenen Ünal Ağabey, yine de nezâket sınırlarını aşmadan; “Sen beni tanıyor musun arkadaşım?” diye sorar…

“Yok beğim, seni tanimim…” diyen ama soruya da bir anlam veremeyen vatandaşa, çıkışırcasına verir cevabını…

“Ben, senin o köşeyi döndüler dediğin Elazığspor yöneticilerinden biriyim!..”

Şahıs, renkten renge girer ve kekeleyerek cevap verir Ünal Ağabey’e; “Ben demim beğim, ben ne bilem, Elazığspor için işte ele deyiler!..”

***
Bugün gelinen noktada, zamanında “testi kırılmadan” eleştiri yapan ve tehlikeye dikkât çeken bizlere ateş püsküren, ama Elazığspor’u uçuruma sürükleyenlere toz kondurmayanlar, ya da mâlum şahısların trolleri, şu günlerde sosyal medyada utanmadan “yerel medya niye sessiz” diye bir de her zaman ne pahasına olursa olsun Elazığspor’un yanında yer almış olan basın mensuplarını suçluyorlar? 

Kanal 23’ün kulüp tesislerine alınmayışı, o dönem başkan ve yöneticilerine olan şahsî husûmetimizden mi, yoksa Elazığspor’un göz göre göre borç batağına sürüklenişine itiraz edişimizden, eleştirilerimizle bugünleri öngörmemizden mi kaynaklanıyormuş?

Daha öncesinde 2010 Yılı Mayıs kongresinde Elazığspor Kulübü Derneği’nin Tüzüğü’nü değiştirenlere, Yüksek Divan Kurulu oluşumunu engelleyenlere karşı çıktığımızda, kulübü borçlandıranların bütçe fazlası borç miktarından şahsî olarak sorumlu tutulmaları maddesini kaldıranlara itiraz ettiğimizde neredeydiniz, neden sesiniz çıkmıyordu, demek ki birileri Elazığspor’un altını oyuyor muymuş?
2009-2010 Sezonu’ndan itibaren bizzat Elazığ Belediyesi Özel Kalemi tarafından yönetilen Elazığspor’un idâresi 2011 Kongresi’nde Asbaşkan’a devredilirken; “Elazığspor’un borcu 9 Trilyon’dan 21 Trilyon’a çıktı!” diyenlere ve el kaldır, el indir yöntemiyle ibra edenlere, biz “13 Trilyon nereye gitti?” diye sorduğumuzda neredeydiniz, neden sesiniz çıkmıyordu, demek ki kulüp batıyor muymuş ?

Süper Lig’de “süper” gelirlerle çarkı çevirmek dururken Akhisar örneğini gösterdiğimizde “onlar kasaba takımı” diyen, Elazığspor’u gereksiz “transfer tiryakiliği” sonucu Süper Lig’den düşüren, oyuncusuna ve teknik heyetine ödeme yapmayan, tek taraflı fesihlerle FİFA’da sayısız dosyalar oluşturanlara biz 4 yılda 120 transfer yapmanın sırrının ne olduğunu sorarken neredeydiniz, neden sesiniz çıkmıyordu, demek ki Elazığspor o günden batıyor muymuş? 

Elazığ’ın en büyük markası Elazığspor’un bu hâle düşürülmesine ses çıkarmayanlar ve göz yumanlar da en az failleri kadar vebâl altındalar bugün!

20 Aralık, olmazsa 28 Aralık’ta Elazığspor kongre yapacak da ne olacak, “aday” çıkacak mı?..
Gizli adaylar varmış, hiç olmazsa sporun içinden gelen Belediye Başkanımız sahip çıkarmış!..
Benim düşüncem değil kardeşim, merâk edip sormayın hiç; “Ben demim ki ele deyiler!..”