Bu sayıda, 22 Ağustos 1935 tarihli Altan dergisinin 7. Sayısında yer alan bir şiir var. Şiir Azerbaycan Türklerinden İldırım Almaszade ya da bizde bilinen adıyla Elmas Yıldırım’ın. 1907 yılında Bakü’de doğup 14 Ocak, 1952’de Elazığ’da ölmüş Elmas Yıldırım, 1930’da  Sovyetler Birliği yönetimince, Türkiye'de Hayat dergisince yayımlamış bir şiiri nedeniyle Dağıstan’a sürülmüş, oradan Türkmenistan’a gönderilmiş ve can güvenliği tehlikeye girince de ülkemize sığınarak yaşamının büyük bölümünü Elazığ’da geçirmiş Palu, Kovancılar, Keban, Ağın, Hankendi, Baskil, Nazimiye ve Kale gibi ilçelerde çalışmıştır.

Türkiye’de başta Turan gazetesi olmak üzere birçok yerde özgürlük, yurt, bayrak, Türklük, Türkiye, Azerbaycan konularında şiirleri çıkan şairin; yurdumuza gelişi de acılı bir yaşam öyküsüdür. Yıldırım’ın Azerbaycan’da önce “Eldegez” ve “Yurdavar" adlarındaki iki çocuğunun ölümü, daha sonra annesini yitirmesi, babasının hapse atılması sonrası büyük üzüntülerle geçen yaşamı bu topraklarda son bulur. 45 yaşında ölen şairin mezarının Malatya’nın Kale (İzollu) ilçesinde olduğu ya da Malatya merkezde Sancaktar mezarlığında bulunduğu yazılsa da yeri ve son durumu hakkında açık bir bilgi bulunmamaktadır.

Elâzığ Halkevi’nin çıkardığı, Turan Basımevinde basılan ve günümüzde büyük bir kültürel servet sayılan Altan dergisinin 7. Sayısındaki Elmas Yıldırım’ın aşağıdaki şiirini beğeninize sunuyorum:   

“İLERLEYEN ELAZİZ’E

Bir zemanlar başında gezdi korkunç bulutlar.

Çevresinde dağlara çöktü duman Elaziz…

Devran ateş savurdu, yandı çiçeklerle otlar,

Derdinle coştu (Murat), çağladı kan Elaziz.

 

Yıllarla kalbin oldu baykuşlara harabe,

Göklere bel bağladın, emel döndü seraba

Kara gün başladı, tutuldun ıztiraba.

Bildin mi kimdi sana dost ya da düşman Elaziz?

 

Şimdi artık o çağlar tarihinde bir gölge,

Sende kıvanç doğurdu ilerleyen bu ölke

Yok bugün gök yakanda ne bir kan, ne bir leke.

Güler sana ne mutlu şen bir zaman Elaziz. 

 

Kalbine kan verirken uzanan (çelik) ağlar.

Seni Türkün işleyen büyük beynine bağlar.

Tiren geçer  “Gölcüğün” suları sevinç çağlar.

Buldu Bakır topraklı “Ergani”, şan Elaziz.

 

Dün Taparken “eskiye” bugün mihrabın “yeni”

Uzaklar seyre gelsin sendeki Halk evini

Sevimli bir bahçede çocuklar mini mini

Oynaşır, kalplerinde coşkun iman Elaziz.

 

Akşamları Radyodan ses yayılınca her yana

Dev gibi ilerlemek aşkını sınar sana…

İç bu günün zevkinin doyunca kana kana.

Ölmez sana şan veren bir kahraman Elaziz.”

Elmas YILDIRIM