Harput Müziği şiirsel yapı yönünden halk ve divan yazını olarak geleneksel şiirimizin iki dalından örneklerle doludur. Hem klasik Türk müziği hem Türk halk müziği öğelerinin bulunduğu, ezgilerde geçen sözlerin hem Divan şiirini hem halk şiirini barındırdığı açıktır.

 

Gazel, divan ve tatyan adı verilen ezgisel biçimlere deyiş yapılan gazeller ile müstezat denilen ezgisel biçime deyiş yapılanlar ise Divan şiirinden örneklerdir. Halk şiiri örnekleri ise daha çok olup büyük bir çoğunluğu geleneksel halk şiiri özelliğindedir.

Harput divanının deyişleri genelde Divan şiirinin gazellerinden oluşmakta olsa da “Bir şuh-i sitemkâr” gibi yapıtlar halk şiiri biçiminde yazılmış aruz­lu türler de vardır. 

Divan şiiri örneklerinde, gazel, kendine özgü bir besteyle okunan bir uzun bir kısa dizeden oluşan müstezat ezgisi sayılabilirken, geleneksel halk şiiri örneklerinden mani en çok yedi, kimi zaman sekiz heceli dizelerden oluşturularak okunur. Dize sayıları değişebilmekle birlikte en çok dörtlükler ya da üç dizeli “kesik mani”ler biçiminde görülürler.

Elazığ müziğinde en çok benimsenen, en yaygın şiirsel biçim manilerde ise kesik olanlarda cinas yaygındır ve cinas oluşturan sözcük, yinelenerek kesik dizenin yerini doldurur.

Hoyrat adı verilen uzun havalarda okunan deyişler tam ya da kesik maniler­den oluştuğu gibi, çok sayıda türkünün deyişleri de ma­nilerden oluşmaktadır. Maniler, serbest bir tavırla, hoyrat ve türküler arasında dolaşmakta, değişen türkülere güfte de olabilmektedir.

Koşma ise, Harput’ta “ma­ya” ve “tecnis “adlı uzun hava örnekleri ve birkaç türkü dışında rastlanmayan bir daldır. Tecnis ve mayalarda kullanılan koşma üründeki dörtlüklerin şairleri belli olmayıp “geleneksel koşma dörtlüğü” biçiminde ve daha çok maya ya da tecnis deyişi olarak yakılmışlardır. Maya ve tecnisin, giriş ve ara ezgilerinin uzun oluşu yüzünden yalnızca bir dört­lük söylenmektedir. Dolayısıyla dörtlükler bağımsızlık kazan­mıştır.

Geleneksel halk şiirimizde türkü, çoğunlukla serbest bir şiir biçimidir. Hece sayısından bentlerine kadar bütün özellikleri değişkendir. Harput yöresinde de 8 heceliler­den başlayıp 15 heceliye kadar türküler okunduğu gibi hem nakaratlı hem nakaratsız türkülere, 2’den 5’e kadar değişik bent­ dize sayılarına rastlarız.

Elazığ’da mani, koşma ve türkü dışında halk şiiri örnekleri azdır. Bilindiği üzere, “varsak” diye bir makam bulunduğu halde “varsağı” tipinde şiir pek görül­mez. Koşma, varsağı, semai gibi türler, daha çok saz şairlerin­de görülür. Bizde geleneksel halk şiiri olan mani ve türkü daha yaygındır.

Dize sayıları yönündense ikişer dizeden oluşan gazeller ve müstezat bir yana, Elazığ türkülerinin en çok, ana bendi dört dizeli-nakaratsız ve ana bendi üç dizeli, nakaratı iki dizeli örnekler olduğu­nu görürüz. Bendi de nakaratı da dört dizeli örnekler üçüncü sırayı, bendi dört, nakaratı iki ya da üç dizeli olanlar dördüncü ve beşinci sırayı alırlar. Bendi iki dizelik türküler azdır ve hiç nakaratsız olanlarının yanı sıra nakarat dizelerinin sayısı üçe kadar değişebilenlerine de rastlanır.

Harput türkülerinde ağırlıkla dörtlük vardır. Dörtlüklerden oluşan nakaratlı-nakaratsız türkü­ler, toplam 147 türküden 85 tanesini oluşturur. Bunda yörede mani biçiminin sevilmesi rol oynar.

Kısaca, Elazığ müziğinde en çok Divan şiiri­nin gazel ve müstezat türleriyle, halk şiirinin mani ve türkü türleri yaygın biçimde kullanılmakta, yer yer de koşma­ya rastlanmaktadır.

Kaynak:

Tahir Abacı, Harput-Elazığ Türküleri, Pan Yay.2001, 

İshak Sunguroğlu, Harput Yollarında, İşaret Yay.2013

Şemsettin Taşbilek, Elazığ Müzik Kültürü, Başarı Dergisi Yay.2012