Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere birçok ülke yüksek enflasyonu durdurmak için faiz artışına giderken T.C. Merkez Bankası faiz indirimini sürdürmeye devam etti. ABD Merkez Bankası (FED) politika faiz oranını 75 baz puan arttırdı. FED kararı sonrası, birçok ülke Merkez Bankası politika faizini art arda artırım kararı aldı. Bu bağlamda küresel ölçekte yüksek enflasyon sorunu yaşayan dünyadaki 70 ülkenin Merkez Bankası’nın üst üste faiz artışına gittiklerini görüyoruz. Merkez Bankaları’nın faiz artırımındaki amacı, talebi baskılayıp yüksek enflasyonu kontrol altına almak olarak açıklanmıştır. Buna karşın Türkiye Merkez Bankası’nın Aralık 2021 sonrası bu yıl ilk kez Ağustos toplantısında faiz indirimi gerçekleştirdi. Böylece 23 Eylül 2021’de başlayan faiz indirimi aradan geçen bir yılda yüzde 19’dan yüzde 12’ye kadar sürdürülmüş oldu. (*)

Tüm dünyada ekonomik durgunluk ve işsizlik pahasına enflasyonla mücadele çabası ortaya çıkarken bizim sadece büyüme, üretim ve ihracatı destekleme ve büyütme temposunu sürdürmeye odaklandığımızı görmekteyiz. Bu amaçla Eylül toplantısında faiz indirimi yapan Türkiye Merkez Bankası’nın önümüzdeki dönemlerde de indirimi sürdürmesi bekleniyor. Para Politikası Kurulu, enflasyon artışını tamamen dış etkenlere bağlamakta ve ekonomideki yavaşlama korkusunu öne çıkarmaktadır. Bu nedenle sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesinin amaçlandığı açıklanmıştır. Başka bir ifade ile ekonomideki büyümeye destek verilmiştir.

Faiz indiriminde bu gelişmeler yaşanırken, bir yıl önce başlatılan bu uygulama ile ekonomik göstergelerin alt üst olduğunu görüyoruz. 2021’ den günümüze enflasyon yüzde 19’ dan yüzde 80’ e yükseldi. Bir yıl önce dolar kuru 8,5 lira seyrinde iken, şimdi 18,40 lira seviyesini gördü. Dolayısı ile Türk Lirası yüzde 53 değer kaybetmiş oldu. Bu arada cari açık 2021 yılında 23 milyar dolarken 2022 yılında 32,6 milyar dolara çıktı.

Bir tarafta ekonomide bu olumsuzluklarla karşılaşırken, diğer tarafta Avrupa ve ABD başta olmak üzere küresel ekonomilerde daralma ve belirsizlikler yaşanmaktadır. Bu pazara yönelmek amacı ile ihracatı artırma noktasında bu yıl için öngörülen 250 milyar dolarlık ihracat hedefinin gerçekleştirileceği ve bunun ekonomimizi olumlu yönde etkileyeceği belirtiliyor. Bu yıl Ocak-Ağustos döneminde gerçekleşen 165,7 milyar dolar ihracatımızla bu hedefin tutturulacağı tahmin ediliyor. En büyük pazarımız olan Avrupa’ da yaşanan daralma üretimin düşmesine yol açacağından bu durum ihracatımızı olumlu yönde etkileyecek gibi görünüyor.

Sonuç olarak; dünyada birçok ülke enflasyonla mücadele etmek veya enflasyondan korunmak için faizleri hızla arttırırken biz sadece üretime ve büyümeyi sürdürmeye odaklanmakla farklı bir politika izlemiş olmaktayız. En önemlisi yürütülen bu politikada ekonomideki yavaşlama korkusunun ön planda olduğu görülmektedir.

Kaynakça:

(*) Mehtap Ö. Ertürk