Geçtiğimiz hafta ekonomi tarafında yoğun bir gündemi geride bıraktık. Döviz kurlarının yükselişi enflasyon oranlarının 2018 yılından sonra %21 seviyelerini görmesi, Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifası, Merkez Bankası’nın 8 yıl aradan sonra döviz piyasasına iki kez doğrudan müdahale etmesi sebebiyle son zamanlarda pek de alışık olmadığımız bir haftayı geride bırakmamıza sebep oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizlerin düşmesi gerektiğini ve yeni ekonomi modeliyle devam edeceklerini ‘’Düşük faiz sebep, enflasyon sonuç‘’ bu yolda karşı gelenler ile yürüyemeyeceklerini söylemesi faizleri düşürmekten yana olmayan Lütfi Elvan ile yolların ayrılması ve yerine Nureddin Nebati’yi yeni Hazine ve Maliye Bakanı olarak ataması bu haftanın yine önemli gelişmelerinden oldu.

Nureddin Nebati ilk açıklamalarında ‘’düşük faizlerin devam edeceğini’’ söylemesi döviz kurlarındaki hareketi yukarıya doğru hızlandırmış oldu.

Cuma günü açıklanan Tüfe oranları aylık bazda %3,51 artarken, yıllık bazda %21,31 seviyesine yükselmiş oldu. Üfe oranları aylık bazda %9,9 yıllık bazda ise %54,6 artış gösterdi. Merkez bankasının baz aldığı çekirdek enflasyon ise %16,82 seviyesinden %17,62 seviyesine yükselmiş oldu. Üretici fiyatlarının yükselişi henüz piyasaya yansımamış gözüküyor ve bu durumda önümüzdeki aylarda enflasyonda yükselişin devam edeceğini bekleniyor.

Merkez Bankası Çarşamba günü Dolar kurunun 13,90 TL seviyesine yükselişi ile 8 yıl aradan sonra döviz piyasasına doğrudan müdahale etmesi sonucu dolar kurunun 12,40 TL seviyesine düşürse de buradan gelen alımlar ile 13.40 TL seviyesine yükselmiş oldu. Merkez Bankası’nın piyasaya ne kadar döviz sattığını 15 gün sonra açıklayacağını ve müdahalenin aşırı oynaklıktan dolayı oluğunu belirtti. Dolar kurunun Cuma günü tekrar 13,90 seviyesine yükselmesi İle tekrar müdahale edilerek 13,40 TL seviyelerine düşürüldü. Merkez Bankası’nın kurdaki seviyeden mi rahatsız olduğu? Yoksa aşırı oynaklığa karşımı müdahale ettiğini, önümüzdeki günlerde kurun 14 seviyesini geçeceği zaman anlamış olacağız. Döviz piyasasına elindeki rezervleri tüketerek müdahale etmenin bir faydası olacağını düşünmüyorum. Faiz oranlarının daha da düşeceğini söyleyen ekonomi yönetiminin döviz kurlarının düşeceğini beklemesi biraz zor gibi gözüküyor. Döviz kurlarının yükselmesi ithal fiyatlarına yansıyarak enflasyonun yükselmesine sebep oluyor.

Sonuç olarak düşük faiz politikası devam ettiği müddetçe kısa vadede kurlar ve enflasyonda düşüş beklemek zor gözüküyor. Kur tahmini yapmak zor olsa da Merkez Bankası’nın müdahale ettiği seviye geçilmediği müddetçe 12,40- 13,90 seviyesinde hareket etmesini bekleyebiliriz. 13,90-14,10 seviyesini yukarı doğru kırarsa yükselişin hızlanacağını tahmin edebiliriz.