CEMİYET SEÇİMLERİ
Bir başkan adayının davetiyle Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nin seçimini izlemeye gittim. Bir köşe de kısa bir süre takılarak izleyip çıktım. Yani sonucu beklemedim. Çok kısa bir süre de iki tane önemli olayı tespit ettim. Birincisi dünya âlem bir araya gelse şehrimizde ki gazeteciler cemiyetleri imkânı yok birleşemezler. Onların bir araya gelmesi, yani birleşmesi benim evlenmem gibi bir şey olur. İkinci olay ise yine evlenmekle ilgili yalnız bu evlenmenin bildiğimiz evlenmekle alakası yok. Konu basın mensuplarının birer ev sahibi olmalarıyla ilgili, yani ‘Hayal Basın Sitesi’.
Anlaşılan o ki basın bu işi çözemeyecek çünkü görüntü o. Sebebi ise Elazığ basınının ellerin deki gücü yeterince kullanmamaların dan kaynaklı. Salon da konuşma yapan Gazeteci İbrahim Menengiç kendi memleketi Konya’da ki basın mensuplarının bir, iki hatta üç ev sahibi bile olduklarını anlattı. Bazı cemiyet başkanlarının bu işin peşinde olduklarına ve her girişimlerinden eli boş döndüklerine ben de şahit oldum zira anlattılar. Sizin anlayacağınız ilgililer kibarca red etmişler ve hele acele etmeyin daha çok var bu aralar biz deprem olan illerde ki konutlarla ilgilenik size sıra gelene kadar... Bu da bizim siyasilerin etkisini ortaya çıkari işte.
Allah’tan seçim esnasın da orda fazla takılmamışım zira dert çok. Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti yeni başkanı olan Serkan Gürtürk’ü de tebrik ederim, Allah yardımcısı olsun.
**** **** **** ****
ADAY AÇIKLANINCA BEN!
Falan Parti’nin Belediye başkan adayı açıklanınca bir sevindim bir sevindim ki sormayın. Garanti kazanacak ya ben sevinmeyem de kim sevinsin! Zaten kankayız, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmi…
Daha bundan sonra benim apartmanın önünde her gün bir temizlik görevlisi, suya para yok, özel araç park yeri, belediye otobüsü bedava, üç beş tane adamıma da belediyede iş, beleş mezar yeri, bir sokağa da adımı verecekler…
Yani anlayacağınız yan yat Osman büyüsün bostan! Daha ben sevinmiyem de kim sevinsin? Yav Gardaş bırakın bu sevdaları…
Alt tarafı bir belediye başkanı seçik! Ne zannedişiz? Yani hayatınız da büyük bir değişiklik mi olacak? Ben yine ben, şehir yine aynı şehir olarak kalacak! Hayalle yaşamayalım…
**** **** **** ****
ZIRT PIRT ZAM!
Zırt pırt zam...
Noli gardaş?
Benim bildiğim eskiden yılbaşın da bir zam yapılırdı ve sene sonuna kadar öyle giderdi…
Şimdi moda olmuş ayda bir zam hatta hemen her gün yeni bir zam!
Kim yapi?
Niye yapi?
Bir türlü anlamadım gitti…
Sanki bizim maaşlara ayda bir mi zam yapıli?
Birileri pusuya yatmış, üç kuruş vatandaşın cebine para girecek daha girmeden havada kapiler! Ayvanın kilosu 60 TL olmuş. Şimdi Ayvanın maaşa gelen zamla ne alakası var?
Soğan da aynı kamyonla geli Ayva da aynı kamyonla geli. Ayva uçakla mı geli sanki?
Şimdi derler talep çok ondan…
Gardaş Ayva mı çok tüketili yoksa Soğan mı?
Bu zamlardan bişe anladımsa Arap olam...
**** **** **** ****
GÜN EVLERİ
Gün evlerinde ki son durum…
Kadınlar adet olduğu üzere her sene başında bir araya gelip o yıl için döviz veya altın günü düzenlemeye karar verirler.
Önce tanış kuyumcular aranır ve sorulur, ‘’kardeş biz çeyrek günü düzenleyeceğiz çeyreğin durumu ne?’’
Bir bakarlar ki çeyrek uçmuş üç buçuklara dayanmış…
Gram altını sorarlar o da uçmuş İki bin TL’yi geçmiş…
Derler ki biz yarım gram veya çeyrek gram günü düzenlesek nasıl olur?
Acaba bu yarım ve çeyrek gramlar çıkmaya devam edecek mi? Yoksa daha üretilmeyecek mi?
Altında kararsız kalınır tanış dövizci aranır ondan da fikir alınır.
Dövizcide 10 veya 20 dolar günü yapmayın bozuk dolar sıkıntısı var der.
Kararsız kalan bayanlar TL’ye dönüp 100 TL ya da 200 TL de karar kılarlar ve günü olan Ev de kekleri, pastaları yiyip kilo almaya devam edip geceleri de beyleriyle yürüyüşe çıkıp zayıflama telaşına düşerler.
Benim de size tavsiyem anam anam oturun eviz de evlilik programlarını Müge Anlı’yı, Seda Sayan’ı izleyin hem masraftan kurtulun hem de abur cubur yiyip kilo almaktan kurtulun.
HAFTANIN FOTOĞRAFI:
