Bir rüzgârdır aldı başını gidiyor. KDV indirimi yapan kurumlar kervanına her gün yeni bir kurum eklenirken, bu işin nerede duracağını merak ediyorum.

Hazinenin sırtına her gün yeni bir yük yüklenirken; hazineyi besleyecek ana damarlardan biri olan vergi de kesiliyor…

Önemli olan bir şeyler yapmanız ve yaptığınız bu şeyin halkın cebine pozitif katkı sağlayabilmesi…

Yüzde yüzlere ulaşan fiyat artışları, maliyetlerin rafa yansıması sonucu can yakan fiyatlarda yüzde yedilik bir düşüş pek etki etmiyor. Halk birkaç gün içerisinde gelecek yeni zam dalgasının bu indirimi de yiyip yutacağını artık çok iyi biliyor.

 

Vatandaşlar temel gıdaya uygun fiyatla ulaşmak istiyor. Ulaşmak da zorundadır. Ulaşamadığı takdirde ne olacağını kimse düşünmek bile istemez. Toplumun bu noktaya getirilmemesi lazımdır.

Devletin acilen tasarruf etmesi lazımdır. Ekonomik göstergelerin alarm verdiği, halkın geçinebilmek, faturalarını ödeyebilmek için zorunlu tasarrufu karşısında; devletinin de tasarruf ettiğini veya etmeye çalıştığını görmek istemesi son derece haklıdır. Dolar ödemeli, gelir garantili projelerin, acilen Türk halkının menfaatleri korunarak yeniden düzenlenmesini istemektedir.

Ekonomiyi bu hale getirenler bunu bir şekilde düzeltmek zorundadır.

Şapkadan çıkarılacak tavşan kalmamıştır. Halkın kemiğine dayanan bu bıçağın acısı günden güne artmaktadır.

 

Vergi adaleti toplum nezdinde yaygınlaşmalıdır. Bordro mahkûmu olan kesimin bir kuruş bile vergi kaçırması mümkün değil iken, gelir düzeyi toplumun çok üstünde olan bir mükellef çok düşük vergi verebilmektedir. Veya vergi borcu silinebilmektedir.

 

Dolaylı yollardan alınan vergi toplumu zorlarken, temel ihtiyaç ve gıda maddelerinde vergi yüksekken, (şu an yüzde 1 seviyesine yeni indirildi) vergi adaletinden bahsetmemiz mümkün olmayacaktır.

 

Zenginin yatının kullandığı mazot vergisi ile çiftçinin tarlasını sürmek için kullandığı traktörün mazotunun vergisi bir tutulmamalıdır.  Vergi adaleti bu noktada karşımıza çıkmaktadır.

KDV indiriminin yaraya merhem olmasını beklemeyenlerdenim! Üretimi destekleyecek noktada yapılacak daha akıllıca vergi düzenlemeleri ile daha çok verim alınacağına inanıyorum. Bunun da kısa vadede yapılması zor gibi görünüyor. Kamunun tasarrufu bu noktada daha akıllıca görünüyor.

İsrafı azaltmalıyız. Tasarrufu teşvik etmeliyiz. Üretimi desteklemeliyiz. Bunları sadece kriz dönemlerinde değil, bir devlet politikası olarak her zaman uygulamalıyız.

Marketlerde fiyat takibi yapıp kameralarla kontrol etmemiz bu işe çare olmayacaktır. Zaten vatandaş o etiketleri takip edip en uygun ürünü satın almaktadır. Bir ürünün üretim noktasından son tüketiciye ulaştığı noktaya kadar, bir standart dahilindesistemi oturtabilirseniz birçok sorun kendiliğinden çözülecektir.

Dün akşam haberlerde bir şey tekrar dikkatimi çekti. Tarlada kilosu 2 liradan aracıya satılan salatalık, pazarda son kullanıcıya kilosu 30 liraya satılıyor. Biz aradaki bu sıkıntıyı çözemedikten sonra, belimizi doğrultmamız mümkün olamayacaktır.

Aralarda bir yerlerde yaşanan büyük bir dengesizlik vardır. Bunun tespit edilip halka açıklanması gerekmektedir. Bunun hakça ve adaletle yapılması gerekmektedir. Devletimizin bunu çözmeye gücü vardır. Buna inancım tamdır.

Çiftçinin kullandığı gübrenin vergisini sıfırlamayıp, pırlanta yüzüğün vergisini sıfırlamanız bizi bu günlere taşıyacaktır.

Kendi elektriğini kendi imkânları ile güneşten veya başka bir kaynaktan üretebilen sanayiciye destek vermemiz lazımdır.

 

Bu sarmaldan yine kendi gücümüz ile kurtulmamız gerekmektedir.