Muhterem okurlar, Gazi Paşa toplum refahını sağlayabilmek adına birçok Osmanlı vergi uygulamasına son vermiş ve halk üzerindeki vergi yükünü hafifletmiştir.1923 ve 1938 yılları arasında muazzam bir mali politika yürüterek, 1929 dünya finansal krizinden ülkemizi en az zararla çıkartmaya gayret etmekle yetinmeyip, geleceğe yönelik iktisadi kongreler tertip ederek, durgun ekonomin canlanması açısından çeşitli stratejiler geliştirmiştir. 

Hemen gelelim bugüne. Bu gün artık durum çok vahimdir. Herkes istisnasız vergiden çalabilmenin yollarını aramakta ve üzerindeki mali baskıdan kurtulmaya çalışmaktadır. Böyle bir zihniyetin tezahürü nasıl gelişti? Anlatayım hemen. Gazi Paşanın vefatıyla beraber İsmet İnönü’yle başlayan eşeğe taşıyacağından fazla yük bindirme hadisesi bu gün artık dehşet boyuta ulaşmıştır. Gelir ve Varlık Vergileri adı altında genelleştiren vergiler saysız isme ulaşmış durumdadır. Üreticiyi üretmekten, tüketiciyi ise tüketmekten soğutan türden vergilerdir bunlar. Bunlardan üç tanesine özellikle değinmek istiyorum. 

MTV’den (Motorlu Taşıtlar Vergisi) başlayalım. Kim döneminde bu vergi uygulamaya konuldu sorusunun cevabı Kenan Evren’dir. Hangi düşüncenin ürünüdür anlayabilmiş değilim. Bence desinler diye konulmuş bir vergi türü. Zira bu vergiyle beraber uygulanan Tansu Çiller icadı ÖTV denilen (Özel Tüketim Vergisi) bir vergi türü var. Yani beceriksizliklerin vergilendirme yoluyla birbirine zincirleme bağlanan bir vergi türü. Diyelim bir araç aldınız. Bu gün iki araç da devlete alırsınız. Bir vergi türümüz daha var en babasından zira yer almadığı kalem yok. Turgut Özal icadı KDV (Katma Değer Vergisi) ise yaptığınız bütün alış-verişler de istisnasız uygulanır. Bu derece milletini ve halkını soyma gayretinde olan başka bir teşekkül bu zuhur eder mi acaba? Millet ekonomik anlamda ciddi sıkıntılar yaşarken bir kesim vergi yükü altında ezilirken bir kesimin ise vergi borcunun affedilmesinin örneği dünya da var mıdır? Milletimiz ve vatandaşımız vergilerden ve ekonomik istikrasızlıklardan bıkmış durumdadır. Bu durumun akıbeti seçimlerden sonra da eminim daha kötü olur. Çünkü bizim ekonomik tarihimizde düzelen hiçbir şey olmadı. Vergiye vergi bindirildi. Tavşanın suyunun suyu hadisesi gibi. 

Muhteremler! Bu ekonomik gidişatın şehrimize yansıması kaçınılmaz olmakla beraber, ekonomik buhranın piyasaya karşılıksız para basmakla giderilmesi söz konusu olamayacağı gibi, şehrimizdeki bu durumun sonuçları da henüz görülmüş değildir. Bunun yanı sıra ekonomi yönetiminde de istikrar yoktur. Zira istikrasızlık piyasada sarsıcı etki yapar. Buna mukabil acilen Merkez Bankasının ekonomik bağımsızlığı sağlanmalıdır. Liyakatsiz kişiler yerini işin uzmanlarına bırakmalı zira ekonomiden anlamak ayrı şey ekonomist olmak ayrı şeydir. Birinde burnunuzun ucunu göremezken diğerinde geleceğe yönelik öngörülerde bulunabilirsiniz.  

Sağlık ve afiyetle kalınız.